Yunus bu sabah erkenden uyandı güne. Kalkıp mutfağa kadar gitmek istedi.
Salonda Nazif amcanın namaz sonrası dua ettiğini görünce, oda bağdaş kurup
oturdu. Nazif amca duasını bitirince Yunus da edilen duaya bir amin ekledi
Yunus da namazı eda ettikten sonra, bir çay koydu sobanın üzerine. Aklına
babası geldi. Babası ile hep iddialaşırdı. En güzel çayı ben demlerim diye. Her
seferinde babasının çayı daha koyu ve tadı daha tatlı oluyordu. Yunus’un
çayıysa açık oluyordu. Bir gün Yunus çaydanlığın içine çay deminin hepsini
döktü. Babası çayı bardağa döktüğünde Yunus on numara bir çay demlediğini
sanıyordu. Oysa çay deminin hepsi babasının bardağına döküldüğünü görünce çok
üzülmüştü. Babası da ona çayı nasıl demlemesi gerektiğini öğretmişti.
Yunus o günden sonra çayı güzel demlemeye başladı. Öyle ki evine gelen
misafirlere kendi elleri ile çay demlemeye başladı. Gelen misafirler de
Yunus’un demlediği çayı beğenirdi. Oysa şimdi demlediği hiçbir çayda eski tat
yoktu. Şimdi kiminle iddiaya girecekti. Kimin dönüşünü bekleyecekti. İçi
yanıyordu. Yüreği paramparçaydı. Ne zor bir şeymiş hiç gelmeyecek olan birini
özlemek. Babası bu hayatta ona örnek olabilecek tek insandı. En büyük ideali
babası gibi girdiği her toplumda saygın bir insan olmaktı. Babasını kaybettiğinden
beri değil bir topluma katılmak, ilçeye bile inmek gelmiyordu içinden. Nazif
amca babasından sonra hayatında derin izler bırakan tek insandı. Oda tıpkı
babası gibi bir gün onu terk edip gidecek olsa bile…
Nazif amcayla dışarı çıkıp biraz gezdikten sonra tekrar dağ evinin yolunu
tuttular. Bahçede oturup sohbet ettikleri sırada Damla çıka gelmişti. Yanında
Lara ve Aysun ile. Yalnız Lara ile Aysun bavulu toplamış bir yere gidiyor
gibiydi. Damla selam verip yanlarına varmıştı bile. Arkasından Lara ve Aysun da
selam verip yanlarına geldi.
Onlar giderken tıpkı diğer vedalar gibi acı vermişti. Sanki kırk yıldır
tanıyordu onları Yunus. Damla onları uğurlayıp geri döndü. Hava güzeldi. İkindi
güneşi güzelin yüzüne yansır derlerdi. Damla da bugün her zamanki gibi güzeldi.
Yunus gözlerini alamıyordu. Nazif amca bu gece adına Damla’da kalıp yarın eve
dönmek niyetindeydi. Damla ile Yunus ne kadar ısrar etse de Nazif Amcayı ikna
edemedi. Yunus bu gece adına güzel bir mangal keyfi organizasyonu
gerçekleştirdi. Damla salatayı hazırlarken, Yunus Mangal işini üstlendi.
Yunus’a bu organizasyon iyi gelmişti. Damla ile Nazif amca da hallerinden
memnundu. Onlar evlerine dönerken, Yunus da evine döndü. Bugün gün boyu ne
kadar mutlu olduğunu hissetti. Ve yeni bir karar aldı. Babasının istediği gibi
biri olacaktı. Namazını eda edip uykuya daldı. Yarın bambaşka bir Yunus
olarak uyanacaktı.