Nakşetmiş Yaradan "Nurlu Kitap"ta
Karadan ayrılır, ak, ihlâs ile...
İkâz da kul için, akla hitap da
Âleme ibretle bak ihlâs ile...
Beşerin helâkı hadsiz hevâdan
Sanma ömür hîbe, us bedavadan
Can göçüp gitmeden sıcak yuvadan
Nefsin kulağını bük ihlâs ile.
Öğren, vazifen ne, ne Bezm-i Elest!
Kalp gözü kör kula zor gelir bu test
Tercih kula kalmış, arzular serbest
Belâ isyân ile, Hakk ihlâs ile.
Diyorsan "insanım, sözünün eri"
Bu âlem ahdini ispatın yeri!
Lokmaya tat veren alnının teri
Elini haramdan, çek ihlâs ile.
Ezelden ebede uzanan yolda
Râm olduk emrine, var olduk "ol"da
Ben'lik otlarını gönlünde yol da
Rahmân'ın önünde, çök ihlâs ile.
Madem ki ukbâdır gerçekte sıla
"Amel-i sâlih"e verme fâsıla!
Nedâmet lafsını sıdk ile sula
Günâhı tövbeyle dök ihlâs ile.
Sor "sarı çiçeğe" Yunus'a ulaş
Gir Şems'in bağına, gönlünce dolaş
İlâhi aşk ile kin dağını aş
Nefreti içinden, sök ihlâs ile.
Ne asrın garanti, ne senen, ne ay
Ömrün can okuna gerili bir yay!
Sermayen üç gündü, bugün son gün say
Mel'ûna yüz verme; yık, ihlâs ile.
Mutluluk ne malda ne de rütbede
Cep yoktur kefende, "yensiz cübbe"de
Gün akşam olunca, şu gökkubbede
Hoş bir sadâ bırak, çık ihlâs ile...
Mecit AKTÜRK