1
Tümden gelen bir
yolculuğun hibeli vazgeçişi,
Kıyama durduğum gök
kubbede,
Yâd ettiğim bir
serzeniş belki de
Hiçliğimin tezahüründe,
o engel yüklü
Bedelli meylediş ki
rükû eden bir gölge kadar da
Çaresizliğe namzedim
yokluğun coğrafyasında
Ve demlenirken usulca,
hakkaniyet yüklü bir kalbe.
Dokunmaksa gönülsüz
tümcelerimde
Anlık bir hezeyana
delalet
Ölümün mabedinde
daldığım uykunun
Verdiğim hangi molası
ise,
Uzağında durduğum bir
rakıma esir düşen
Kırık haznemde dolu
boydan boya;
Sessiz cümleler kadar
tevafuk bildiğim,
Yol yordam bilmeden
düşmüşsem eğer
Telaşesine yüreğin
çeperinde gizil bir hazine.
En münafık gölge kadar
kıymete binmişse aşk,
Devrik bir yetide
uğrarken yerli yersiz
Enginliğin
coğrafyasında kesilen onca ahkâmdan
Arda kalan kırık bir
nizam belli ki,
Hiçliğin, sipere
konuşlanan
Varlıksız sureti ki
indinde tek rahmet
Yürekten sızan anbean.
Durağanlığında ömrün
aksayan tek yanım işte;
Ellerimde tek bir
günce,
Çocuk sevinçlerimi
kaydetmişken
Pür neşe olsam da
uzağında dünden hariç
Tek münafık gölge
Şu sefil benliğim:
Hiçliğe kurmuşken
zamanı,
Tek dokunuşla infilak
etmezden önce.