Ey şairim, günde yüzlerce defa gönül bahçeni eşeceksin,
gönülleri gülümsetecek, halkın dertlerine tercüman olacak bir kaç şiir yazacaksın,
yüreğinin bam telleri sızım sızım sızlayacak, içinden gözyaşı dökeceksin, kimse
bugün nasılsın diye sormayanlara üzülmeyendir, dudaklarında gönlünle beraber
heceleri gizli gizli yeni şiirin için dökülürken, gönül bahçenin kapısına
yaslanarak gönülleri gülümsetmek, dertlerini dile getirmek için, yine kalabalık
gönlündeki gönüllerin hallerine tercüman olacaksın. Her yazdığında başına
karlar yağsa da yaz günü, bir Gönül’e girmenin sevinci, kış ayını bahara çevirecek,
merhametin bahar kokusu, gönlündeki merhametin cennet kokusu ile açan
çiçeklerin ile gönüllerde yaşamanın şanı şerefi ile sen hep gülümseyeceksin,
sen gülümsedikçe okuyucularında gülümseyecek, okuyucu gülümseyince ailesi
gülümseyecek ve bu birer adım atlayarak toplumdaki tüm insanları mutlu etmenin
uğraşı, sana dört mevsim bahar aylarını yaşatacak.
Şairim insanların gönlüne sırtını dayadın, yıkılmaz o
yaslandığın gönül duvarı, sen gönlün kadir kıymetini bildiğin sürece, sen
gönülleri gördüğün anda gülümseyerek içine girmek istedikten sonra tüm gönüller
sana açıktır, aksi durumda ayrım yaparsan hep dışarda zemheri kış ayında kalır
ve dört mevsim üşürsün ve donarsın... Şair kendini değil karşısındakinin
gönlündeki üzüntüleri sıkıntıları yüklenir yazar, yoksa öylesine boş kendi
zevki için yazılan şiiri kimse okumaz kendisinden başka... Gönlündeki merhamet
gülümseme taralısında yetiştirdiği gülleri insanlara sunduğun kadar gönüllerde
sevilir sayılır, almadan vermek, karşısındaki sevmeden sevmek, karşısındaki
gülümsemeden sevmek işte şair yazar budur...
Gönül coğrafyan da toprağın kurak ise o toprakta ne yetişir
ki mahsul alasın insanlara sunasın ısıtasın doyurasın gezdiresin? Karşılık beklemeden
gönüllere gülümseme ile yola çıkmadıktan sonra, nasıl neden niçin kimin için yazarsın?
Şair kendini anlatmaz karşısındaki gönlü güzel insanı anlatır o gönül güzelliği
ile gülümser gülümsettirir, gönlü güzel insanların gönlüne girmek nimettir,
insanların dertleri için uğraşmak yazmak onurdur hayattır güzelliktir. Özlemini
duyduğumuz gülümsemeleri çoğaltmak için şairim yazmaya devam...
Şairim gönülden Gönül’e köprü
Dertler sıkıntı çileler gönül için törpü
Şairim gönlünde gülümsemeyi doldurur boş testilere
Gönlünde gönüllere açmış bakın görün bir pencere
Bakar gönüllere gönüller ağlar sanki yaşadıkları cendere
Yazarçizer söyler sanmayın yazdığı söylediği ezbere
Cendere de yaşamak zordur yazmaz o haksız yere
Elinde cendere ile gönülleri sıkanı vurur her gün yerden
yere
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
(
Ey Şairim başlıklı yazı
kul mehmet tarafından
19.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.