Bugün yârin sesini duydum.
Yâr ki, benim en büyük huzurum.
Hasret, ağladı ağlayacak bir buluttu.
Gözlerimiz doldu seslerimiz gizli.
Telefon arkasına gizlenmiş duygular.
Güneş utanmasa ağlayacak.
Deniz desen, gözyaşları çoktan vurdu sahile.
Evet, bu da bir umut vuslat için.
İstediğin kadar uzakta ol.
Anılardan üç boyutlu bir resim gibiydi bulut.
Kah ağlattı kah güldürdü.
Sen istersen kendine yakışanı yap ve unut.
Sen ve aşkımız benim için ömürdü.
Bir kış akşamıydı yar sana gelişim.
Nasıl da geçiyordu zaman sana varmam için.
Hala saklıyorum otobüs biletini.
Hala saklıyorum sinema salonun da çektiğimiz fotoğrafları.
Kitapları, birlikteyken ki dinlediğimiz şarkıları.
Yanağıma kondurduğun o ilk buseyi...
Şehrinden ayrılırken son kez baktın bana.
Karlı bir Tokat akşamında.
Sana son bir şiir okudum.
Şimdi bir yıl aradan sonra tekrar konuşmak seninle.
Solmuş bir çiçeğin tekrar yeşermesi gibi bir şey.
Ölmüş bir adamın yeniden hayat bulması gibi bir şey.
Ama ne olur bir daha gitme.
Ben hala ellerimde sanıyorum ellerini.
Gözlerini kaçırıyorsun benden.
Bir bardak çay daha iç diyorsun.
Ve ben kayboluyorum gözlerinde.
Halvete susamış serçeler gibi.
Aşk kanatlı bir melek oluyor.
Zaman kavramı hükümsüz oluyor.
O her zamanki saf halimizin olduğu zamanlara.
Ne olur bir daha gitme bu aşk seninle güzel.
(
Bu Aşk Seninle Güzel başlıklı yazı
Mecaz Adam tarafından
4.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.