İpi kopmuş tespihler gibi dağıldım yine
Bir doğum değil, binlerce ölüm çırpınıyor avuçlarımda
Acım; ateşin közüne sürülen demlik gibi demleniyor
Kıvrılmış yatıyor duvar diplerinde;
Kurşuna dizilmiş şiirler
İmgeler im ığıl ığıl kanıyor
İçimde kapkara bir boşluk
Pişmanlık akıyor derelerim den
Nehirler im çamur balçık
Dönüp dolaşıp hep aynı bataklığın içinde kayboluyorum
Kan yağıyor güvendiğim dağlara
Yolum hep çıkmaz sokaklara düşüyor
Limanlar ım pusu
Aşklarım tuzak
Sonbaharın saçların sararırken
Eylülüm… İç kanamadan ölüyor
Ey, bağrımda hamay lı gibi taşıdığım
Biz ayrıldık diye; sen böyle acı falan çekmedin biliyorum
Öyle içip içip te, sarhoş falanda olmadın
Ağlamadın bile eminim
Hayat yine devam etti sana
Çivi çiviyi söker dedin, yeni bir sevgili buldun
Darağacında sallandırırken beni
Hayat öpücüğü verdin yeni sevdalarına
İster eski günlerin hatırına say
İster dostane bir rica farz et
Sen nasıl unuttun?
Ya da nasıl unutabil din, bana onu anlat
Çok sevdin se;
Bu acıya nasıl dayandın?
Bu cinayetin üstünü örtüp kanlı çaputlarla;
Bir başkası ile nasıl sevişebil din?
Onu anlat
Anlat ki;
Aynı yollardan bir daha geçmeyeyim
Savrulma yayım aynı dipsiz uçurumlara
Karcığar faslı şarkılarla gömülüp
Bir orman gibi; çatır çatır yanmayayım
Anlat ki;
Her seviyorum sözüne; aptallar gibi kan mayayım bu defa
Pert olmuş bir eşya gibi…
Haraç mezat satıl mayayım bir daha
(
Eylülüm Ölüyor başlıklı yazı
gölge06 tarafından
19.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.