şimdi sen bir başkasının avuçlarından mutluluk içip
damla damla azaltırken beni içinde
biriktirdiğim ne varsa içimde fosilleşme den sana geri verebilmek
dile gelmeyen her ne varsa anlatabilmek
bir şiirin gölgesine sığınıp
ikimizden arta kalanı yazabilmek isterdim
oysa
dokunduğum an tuşlara
prangaya vurulmuş bir mahkum gibi çırpınıyor dudağımda imgeler
kilit vurulmuş kapı gibi kapanıyor cümlelerin kapısı
seninle açıldı
seninle ilikleniyor şiirimin düğmesi
ahh, bu öküzün boynuzundaki yalan dünyada
bir dikili ağacım olmasa da
şiir satar yine bakardım sana
avuçlarımı yakmak pahasına helalinden ekmek getirirdim
çiğnetmezdim gölgemizi
kurda kuşa
yabana
kuşanırdım pusatımı
hasretin feriştahına kafa tutardım
çifte su verilmiş bir kılıç gibi yırtardım yokluğunu
ya dirhem dirhem azaltırdım seni içimde
ya yoktan var ederdim seni içime yaza yaza
yada yok olurdum
senin taş duvarlarına çarpa çarpa
kınından çıkmış kılıçlar gibi senin için savaşa savaşa kırılırdım
silahıma son mermi diye seni sürerdim
kar yağmış fırtına çıkmış fark etmez
ben inatla sana çiçeğe dururdum
o yaban kokunu içime çektikçe…
kardelenler gibi kardan fışkırırdım
doğduğu nehre ölmeye gelen balıklar gibi
senin kollarında ölmek isterdim
v
a
z
g
e
ç
m
e
z
d
i
m
vazgeçmezdim senden
sen
vazgeçmese idin benden
(
Çiğnetmezdim Gölgemizi başlıklı yazı
gölge06 tarafından
10.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.