Nefes almakta zorlanıyorum
Çıkarken merdivenleri
Yaz gününde üşüyorum
Giyiyorum eldivenleri…
Boncuk boncuk terler
Nereye git desem yanımda giden erler
Hür gençlik var damarlarında
Kışladan çıkınca sivil hatıralarında
Yaşar gibi koşar serüvenlere…
.../Karanlığa gider gibi bakışıyorlar
Gittikçe gördüklerine alışıyorlar!
İnin diyorlar arabalardan
Gidin diyorlar valilik mi olur, köprü mü, saray mı...
Niçin bu tatbikat, bu saçmalık nedir, alay mı?
Neden geçmiyorlar harabelerden
İçten içe söyleniyorlar!
.../Uçaklar uçtu jet gibi asumandan
Geçtiler ışık hızında ummandan!
Önlerine siviller geldiğinde
Komutan bildikleri “dipçikle vurun olmazsa kurşun sıkın!”
“Direneni gördüğünüz yere yıkın!” diyor!
Siviller “siz milletinize darbe mi yapacaksınız kınalı kuzular”
“Biz sizdeniz nedir bize karşı siper, derin uykular!” diyor!
Bir kaçı diriliyor,
Bir kaçı sıkıyor,
Masum siviller yere seriliyor!
Bir kurşunda söz tutmayan erlere
Komutan deliriyor…
Nefes almakta zorlanıyorum
Çıkarken merdivenleri
Yaz gününde üşüyorum
Giyiyorum eldivenleri…
Soğuk soğuk terler
Sen hastasın derler
Yaz gününde kış şoku
Söküldü şerefin çivisi,
Çıktı mertliğin boku
İğreniyorum
Yayıldıkça kokusu…
Sevilirdi asker
Erin gönlünde dilber
Yirmi iki saat içinde
Bitti oyun, çöktü siber!
.../Ben yaşlanmışım darbelerle
Duya duya göre göre dış mihraklı debdebelerle!
.../Hep ateş yakar demiştim sahnelerde
Oysa soğukta yakarmış kahpelerle!
Uyan Türkiyem uyan
Tanzimat fermanı yalan
İkinci meşrutiyette yapıldıysa da talan…
Dirildi on beş temmuzu duyan
Ellerinde ay yıldızlı bayraklar
Oldular meydanlara sığmayan!
Kalbimde şehidin sesi
Gözyaşlarımda hevesi
Dicle, Fırat, Kızılırmak akar
Aktıkça kanımda, yıkılır hainlerin kafesi…
Saffet Kuramaz