Karanlığın hüznü çöktü içime
Nerdeyse görünmez oldu bulutlar
Sağım solum harap, sessiz biçimde
Tükendi umduğum vuslat, umutlar!
Gaz lambası titrer, havlarken itler
Aynalar gizlenmiş huzursuz atlar!
Sanki asumandan atılır fişek
Her yer aydınlanır çakarken şimşek
Daralan sineme benzer, boş döşek
Geçmiyor desem an, yalan boyutlar!
Anlatsam kim anlar var ise zanlar
Ön yargı küpünden su içer onlar!
Bardaktan boşanır gibi sağanak
Dört duvarım sanki oldu sığınak
Ne hallere düştüm, darmadağınık
Yazıp yazıp yırttım, attım kâğıtlar…
Bir dulu sevdim ben paranın kulu
Genç yaşımda gördüm entrika dolu!
Yaşlanmış gibi hal, nefesim solur
Ne yer ne içerim vadem mi dolar?
Çaresiz ağlarım teselli olur
Ne özlem tükenir ne söz bayatlar…
Elvada diyemem vazgeçmem asla
Yırtmam soyka gibi yaşasam yasla!
Saffet Kuramaz