Susmuştu toprak,su,  fesleğen  yaprakları
Tanıdık yıldızlar pencere uçlarındayken
Nehir ,sabahına çağırmıyordu sesiyle
Arka bahçelerdeki  güller ve laleler çığlığını
Bırakırken kapı önü yalnızlıklarına.

Anıların  uyku tutmayan sularında
Öptüm dudaklarından karanlığı
Aklımla kalbimin boşluğuna
Alevin alazı değerken
Uçurumun kenarlarında yittiğimi
Duydum Mişa!

Aynısefalar  küsmeye başlarken
Güzden kalma  defterlerime
Başları hiç okşanmamış
Sarısı gücenik güller
Ağladı
Cennetten kalma kelimelerimle
Nemini ateşte kuruttu
Bir kaç kalemin kırık ucu.

Senden önce yokluğun vav kıvranışında
Senden sonra şeddeli sevinçler aralardı kelamlarımı
Ceplerimdeki tek kişilik yalnızlığım
Kalabalıklara açılırken
Ağladı
Kuytularıma iliklenen aşkın düğmeleri.

Sayfalar yanarken inledi ateş
Kalbimi yakamadım Mişa!
Yakabilseydim eğer
Yaşanmamış  bir aşk hikayesi
Kalacaktı  gücenmiş avuçlarımda
Kim bilir  Mişa!
Her şeyi unutmaktı belki de
Defterlerimi verdiğim ateş.



Süheyla Altinkaya Turan
( Kapı Önü Yalnızlıkları başlıklı yazı Suheyla tarafından 26.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.