Mecüsi ateşlerin korunda 
Hicran süpürüyor düşlerim

Şimdi nerden bileceksin bu kaçıncı yangının koru
Topu topuna bir avuca sığa’bilecek
Yüreğimin büyük dünyasında
Asrı saadete çekilen kara bir perdenin gölgesi
Hep kınında paslanan dualarımın akibetine uğramakta

Tut ucunda diyebileceğim bir umut olmalıydı aslında
Sır ile aşifte arası megolaman olurcasına
Tualde asılı bitmemiş bir portrede 
Yarım yamalak çizilmeliydi her tevazude bulunduğum ne varsa

Devam etmeliydim aslında
Günah ile sevabı aynı sofraya
İyi ile kötüyü
Kara ile beyazı
Leyla ile Mecnun’u
Bir arada yok etmeliyidim

Ve gitmeliydim yardan serden
Gitmeliydim çocuk mezarların olmadığı yerlere
Alabildiğnce çok uzağa
Masallardaki harikalar diyarına
Belkide kaf dağların ardı ruyalara

Uyanmamak dileği ile 
Yusuf’u almalıydım kör kuyudan
Yakup’un hasretine Yusuf kokulu mintan basarak gidermeliydim
Bütün iyi niyetlerimi harcamalıydım
Yaşanacak bir nefes daha 
Vermişken yaradan
İki yüzlü davranarak
Kendimi kandırmış olacaktım sadece
Hicran düşlerimi süprürken

Ancak ve ancak
Son satırlarında geçer yarin ve vuslatın selamı
Gönül heybemde sakladığım eski aşk mektuplarında
Yoksa ben hep deli taylar sürerim 
Mahşer surattlı ateş dağlarına
Kabüslarla uyandığım o yarı baygın rüyalarımada

M.kılıçel
( Hicran Düşlerimi Süpürürken başlıklı yazı M.Kılıçel tarafından 10/17/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.