1
Bir adamın geceye ve aşka dair yazdığı
güzellemedir bu satırlar. Kâh ak gerdana incidir, kâh karanlıkta parlayan
yıldızdır.
En
uzakta olanı tabi ki en derinden özlemedir.
Okyanusun
dibi kadar bir özlem...
Sayılamayacak
denli, ölçülemeyecek olan!
Ressam
senin resmini çizer. Şair senin şiirini yazar. Fotoğrafçı senin fotoğrafını
çeker. Müzisyen senin besteni yapar. Hep sen varsın gördüğün gibi, çözebilirsen
çöz bu muammayı kördüğüm gibi. Profil fotoğrafının gece gece yazdırdıklarıdır
bunlar. Yoksa başka bir niyetim yok. Suçlu gözlerin, evet evet suçlayacaksan
gözlerini suçla! Onlar öyle güzel olmasaydı. Ve şiire benzemeseydi belki de bu
satırlar dökülmeyecekti yüreğimden. Sadece
dizeler değildir şiir; bakıştır,
gülüştür, süzüştür, seviştir, özleyiştir, arayıştır ve en önemlisi de
duruştur.
Her
neyse, en güzele, gazel niyetine...
Elbette
nazire olacak bu güzelliğe!
Senden
bahseden her kelimenin aziz olan bir yönü var. Kalem seni yazdığı için şendir,
kağıt sana sarf edilen sözlere ev sahipliği yaptığı için muhteşemdir. Ve
kelimeler sana beyan edildiği için tıka basa manalıdır. Nokta bile senli bir
cümlenin sonuna konduğu için bahtiyardır.
Ve
gözlerin bu ömrün mısraı bercestesidir. En usta hattatlar yazsın bu sözü en
harika şekilde.Ve assın şehrin en güzel yerine, yani senin olduğun yere; çünkü
bu şehirde güzel bir yer bile senden alır güzelliğini, olduğun yer en güzel
yerdir işte! Ve yine şöyle bir beylik laf diyeyim sana: "Bu şehrin en
güzel yanı sensin." Ve senin en güzel yerin ise gözlerindir; su gibi
berrak, gök gibi mavimtırak ve deniz gibi derincek...
Resim
gibi güzel olan kadına değil de güzelliği resim olan kadına desem! Sadakası
olsun her bakışın, sana bahşedilmiş güzelliğinin. Her karesinde bin şükür var
rabbe; verdiği nimetlerden ve ortaya koyduğu
güzelliklerden dolayı. Şimdi sana ve söze başlıyorum müsaadenle, ne
kadar yavan kaldığımı arz edeyim başta, 'acz tutuyor' kalemim şairin dediği
gibi.
Gülüşün
ve bakışın yeter de artar dünyayı yerle bir etmeye, sen şiirsen elbet sanatın da
olacaktır. Bunu mübalağa olarak algılama, bakışın kalbe değen şimşektir. Yürek
yanıp tutuşmaya amadedir, dünden razıdır elbet.
Rabbe
dua etmektir gözlerine her dalış.
Sen
artık bu iltifatlara alış.
Yoksa
şiir gözlerin mi bayan! Bir kadın bu kadar mı şiir şiir bakar ve o bakışın
isabet ettiği her kalp bu kadar mı yanıp küle döner? Buna hakkın var mı
bilmiyorum ama güzelliğinin sadakası olsun diyelim. İçe işleyen, cana değen, kalbe posta koyan, canı
okuyan... Ve darbedir bakışlarına maruz kalanın yüreğine inen! Bir serçe olur
her yürek gözlerin ise alıcı kuş...
Berrak
bir dağ yeşilinde bakan gözlerin bize baharı getirir. Yoksa sen kışın karnında
yatan bahar mısın böyle? Salkım saçak yemyeşil, allı pullu çiçekli... Ve en
güzeli bir dağ suyu gibi akıp insanın içini ferahlatan berrak bir bakış! Su
gibi bakıyorsun ve ılık ılık kalbe akıyorsun.
Seni
gören şair, utanır yazdıklarından, saklanır senden. Senin gözlerine baktıktan
sonra kırar kalemini yazmaz bir daha şiir! Şiir gözlerin mi yoksa, gözlerin
şiir mi bayan! diye sormadan edemiyorum. Edebi sanatların bile seni ifade
etmede kuru kaldığını ifade etmek
isterim. Rabbin yaratmış olduğu en güzel sanat eserlerinden birisi de sensin,
kabul et ve bu konuda hiç de mütevazı olma!
Ah
diyorum şöyle bir baksan da cana, can da yana yana dönsün Pervane'ye. Ateşe düşen gül bahçesine düşmez
mi sanırsın? Kuyuya atılan bahara ermez mi zannedersin? Nil'e bırakılan çocuk
büyümez mi sence? Çarmıha gerilen göğe çekilmez mi bilirsin? Ve gözlerinin
girdabında boğulmaz mı sana meftun olanlar? Kaşların yay olup fırlatmaz mı
kirpiklerini kalbe?
Bir
baksan hani diyorum şöyle yemyeşil, bahara erse biçare gönül! Yoksa başka bir
mevzuum yoktur varsa da sadece sevap kazanmaktır güzelliğini temaşa
eyleyerek...
Evet
sen, yeşil yeşil bakma öyle. Nazar olur, her ne olursa azar azar olur. Bir de
kalkmışlar her taraf çölleşiyor diyorlar. Senin gözlerini görmemişler galiba!
Senden alıp ilhamı yeşile çevirmeli cihanı...
Bakışın
bayan!
Üzerime
doğrultulmuş bir tabancadır.
Teslim
oluyorum.