Sinendeki yarayı saklıyorsan içinde
Gün gelir parelenir irin olur ucunda
Bilemezsin saati günü ayın kaçında
Güneşi göremezsin saklanıp dar açında
Anlat dostum derdini vur kağıda kaleme
Dur de ki dursun felek dur ağıda eleme

Hayat öyle bir şey ki ne satrançtır ne dama
Canlansın hatıralar yağmur vururken cama
Bırak düşman üzülsün yazıktır ona deme
Bilsin biraz suçunu madem düşürmüş gama
İyi niyet evlaysa o sunsun dilekleri
Uzak dursun şeytandan çağırsın melekleri

Sor ne güzel açıyor bahçelerde gül gülşen
Olanları unutup ömrü ikiye bölsen
Mavi düşler kursana hayat ne güzel bilsen
Göz yaşını silip de şu dünyaya bir gülsen
Bırak artık yüzünde hüznün ifadesini
Doldur dua niyazla ömrünün vadesini

Sıklaştır adımını fazla geç kalmadan koş
Üzüm dalında tatlı korukken yersen mayhoş
Damıtırsan yemeyip şarabı eder sarhoş
Bak göçüp gidenlere şu dünyada herşey boş
Diline kilit vursan yüreğinle yanarsın
Söz yürekte canlanır için için kanarsın

Var ol yok olmak niye kovulmadın bu ilden
Yüce Mevlam korurmuş zalimce esen yelden
Mecnun ki kurtulsaydı yollar aşıp o çölden
Kays derlerdi adına yine düşmezdi dilden
"Derdi figanı güldür" güldür ki son nefeste
Şahadet getirmeden can çıkmasın aheste

Mehmet Fikret ÜNALAN
15 Kasım 2016 Saat 15.40
Batıkent/Ankara
( Hep Hüzün Mü Şu Dünya başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 17.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.