Susma...
Sen susunca; ay ışığı vurulur gecemin 
Yıldızlarım yetim kalır
Gölgeler kral olur sokaklarımda
Gün ışığı görmeyen bir zindan olurum
Düşerim uçurum diplerine
Ateşin kundağında kor… 
Yanardağın göğsünde lav olurum

Susma…
Sen susunca ben mülteci bir çocuk olurum
Bu kancık dünyanın; her savaşında vurulurum 
Enkaz altında kalır küçücük bedenim
Tel örgülerde yırtılır etim
Lokantalarda dövülür üm
Ana avrat sövülür üm
Kah mendil satarım, kah dilenirim
Kimi günde aylan bebek gibi…
Issız bir sahile vurur cesedim

Susma… 
Susma ki; çoğalmasın kalbimin gıcırtısı
Nefesim hüzün kokmasın
Deli dalgalar gibi çalkalanmasın ruhum
Tersine akmasın ırmaklar ım
Gri bir sis çökmesin gözlerimin mavisine
Kuzgunlar dolanmasın gökyüzümde
Cehenneme öykünme sin göğsüm
Günahkar bir kavimi taşlar gibi… 
Ebabiller taş atmasın üstüme

Susma…
Sen susunca; bu şehir boğar beni
Pusuya düşmüş askerlere benzerim
Mecnun düştüğü çöl… 
Ferhat ın külüngü ile dövdüğü dağ olurum
Kanatlarına yağmur vurmuş kelebek gibi çırpınır ım
Çıldır mama ramak kalır
Acınacak hale düşerim, bu kurtlar sofrasında
Kurumuş güller gibi dokundukça dağılırım

Susma…
Sen susunca; ben bütün susmaları vururum
Yedi bela bir ses olur, sessizliğin Feriştahına racon keserim 
Diline biber sürülür; sin kaflı küfürler imin
Ayrılığın en babasına posta koyarım 
Yivli namlular gibi öfke kusar gözlerim
Tatar Ramazan gibi çıkarım ortaya…
Burada vurulacak bir aşk vardı…
Onu da ben vurdum… Ulan derim




( Susma başlıklı yazı gölge06 tarafından 11/23/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.