BU VATAN BİZİM

 

     Malazgirt Savaşı ile Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı ve güçlü ordumuz o günden bugüne dek bileğinin hakkıyla, savaşarak kazandı her bir karış toprağını. Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya şiirinden Mehmet Akif Ersoy’un İstiklâl Marşı’na uzanan binlerce mısra ile ifade edildi kahramanlık sözleri. Kan, gövde, kemik, kol, bacak her biri ayrı bir yana uçtu mermi altında. Bir yanda savaş, öbür yanda şehitlik vardı her yaşta. Düşman çil çil üzerimize saldırırken cesurca savaştı her bir delikanlımız.

     Anadolu’nun bu güzel topraklarında şu an iyi bir eğitim alabiliyorsak, devlet memuru olabilmek adına bizler de genç yaşımızda sınavlara girip iyi çalışarak mücadele edebiliyorsak, top sesleri duymadan yatağımızda rahatça uyuyabiliyorsak, bayrağımızı semada dalgalandırabiliyorsak aslında ceddimize ne kadar çok şey borçluyuz. Bu vatan toprakları uğruna, vicdan azabı duymadan hürce savaşabilmek adına her yiğidin içinde umut kıvılcımları şekillenmeli. Dostluk, kardeşlik, sevgi sözleri tüm dünyaya yansımalı. Çocuklar savaşı görmeden büyüse, Filistinli bir çocuk çikolatasını yerken kurşun yağmuruna yakalanmasa, Suriyeli bebekler insan tacirlerinin eline düşmese, güzel ülkemin topraklarının sınır bölgesinde savaş kokusu alarm vermese; düşler ve ümitler ne güzel büyürdü.


 

     Bu vatan hepimizin, değil mi? Senin, benim, dedemin, anamın, babamın, kardeşimin, komşumun, öğretmenimin elleriyle şekillendi bu destan. Göktürklerden, Uygurlardan, Osmanlı Devletinden doğarak uzanıp geldi Türkiye Cumhuriyeti kökenimiz. Osman Gazi, Orhan Gazi, Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Mustafa Kemal Atatürk gibi ölümsüz isimleri duyunca titredi tarih. Atalarım ne güzel işler başarmış ki İstanbul’u fetheden padişahım, gönülleri de fazlasıyla ve hakkıyla fethetti. Yüreğinde peygamber sevgisi, Allah ve iman aşkıyla coştu her bir lider.

     1923’ten 2016’ya, 2016’dan sonsuza… Hep güzel işler, tatlı uğraşlar üretmenin telâşıyla doluyuz aslında. Su misali akıp giden insan ömrüne sığdırdığımız altın misali eserler doğacaktı tarihimizde. Ay yıldızlı bayrağım göklerde dalgalandıkça tüyleriniz diken diken olur ya hani, işte daha içten manevi duyguları o savaşları görüp de savaşmışız gibi yaşamanın coşkusuyla mest olacağız belki de. Bu vatan bizim ve bizimle genç kuşağa aktarılacak istikbalde. Bir avuç toprak deyip de küçümseyenlerin aksine, o bir avuç toprak ki paha biçilemez değerde. Bir karışı bile kanla sınır çizdi düşman topraklarından ötede.

 

 

     Bu vatan bizim! Bu vatan hepimizin! Tarih, edebiyat, destanlar, masallar vatanımız söz konusu olup kaleme alınmalı. Bayrak türküsüyle coşmalı şiirler, şehitlik dizeleriyle biçimlenmeli destanlar. Bu vatan hepimizindir, ilelebet de bizimledir. Nice imparatorluklar vardır, manevî değerlerine sahip çıkmayınca saman alevi gibi sönüp çöker. Nice imparatorluklar da vardır ki tarihine, atalarının yaptığı güzel değerlere, bayrağına, ulusuna sımsıkı sarılıp dimdik ayakta bekler. Bizimdir bu vatan, benimdir bu bayrak, senindir bu ulus ve hepimizindir bu Türklük bilinci.

( Bu Vatan Bizim başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 23.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.