Bakmayın siz;
“Nerde çokluk orada .okluk” dendiğine
“Bir elin nesi var, iki elin sesi var”la temizlenir…

.Oku içte tutmak uğruna
Çok hücreli hayat başlamıştı.
Tıpkı ölümü göze almak gibi
.Oku içte tutabilmek için
On beş, yirmi metre .okun yolunu uzatmıştı içimiz
Tarihte ilk kez .ok; ne .bok olduğunu bilmişti.

Bir .ok bile değilken
Bir .ok olduğumuzu kanıtlamak için
İçimiz, içimiz; deriz
İçimize, iç güzelliğimize; bakılmalı deriz
İçimiz en nimeti .ok ederken
Enerji sağlama uğruna böylesi bir kederken

Enerji adına
Güzellik ve .ok ediş bir arada
Her güzellik, .ok eder
Her .ok, güzel eder

O işe uygun olmadığı halde
Yiyemeyeceği .okun başına geçer
İnceliğini bilmeden yapılan işe, bir .ok yedim der
.ok ile anlatır .ok ile anlaşılır oluruz


Büyüklenip kibir duyduğumuzda
Kasılırız
Bir .ok olduğumuzu sanırız
Halbu ki
Bir .ok olmaya çalışırız
Ama yine de
Bizden hiçbir .ok olmaz

Süpürlmüş yere ederiz
Kaytarıp, kontrol edildiğimizde
Ya da bir belayı üzerimize alışta
Başkasının .oku üzerine otururuz

İçi güzel olmalı deriz insanın
İç güzelliği olmalı ki insanın
İnsan içle temiz
Bu konuda istisna götürmez denli hemiz
Lakin için de bir yanında .ok bulunur
Hem de içimizle olur, yerinde; en temiz

Farkında mıyız bu söylemle?
İçimizde olanla, iç güzelliği derle
.okun güzelliğinden de dem vururuz.
Belki de bu yüzden
İç güzelliği de kirlilik taşır.
İç güzelliği kirlilik kadar .oktur.
Bir bokluk kadar çetrefil ve güzeldir

Belki de bu yüzden
Her şeyi .okla iyi anlaşılır kılarız
İçimizdeki kadarla bir .ok oluruz
Bu nedenle kimimizin haramla
.ok gibi parası vardır
Ve bu nedenle kimimiz dışta, “büyük .ok yer”
Ol nedenle kimimiz “.okun büyüğü”dür

Kimimiz de haram yemediği için
“Bir .ok bile olamayız”.
O kadar kıymetlidir ki
Çok merak edene
“Ne var .ok mu var?” deyip
Göreceksin de ne olacak
“Görükte bir .ok mu göreceksin?” deriz

Herkes .okunu içinde taşır
Bir süre sonra dalaşır vedalaşır
Etraf kirlenir, etraftaki kirlenir
Bir temizlikle kesikli sürekli olunur
Yeniden etraf aşınır, içimiz kaşınır
Etraf ve kirlilik birlenir
Etrafımız içimizde; içimiz etrafımızda olur...

Düşüğü sen olmadıkta
Yücelicim, alçakların üzerinde yücelir
Görecedir, nispidir, bağıntılarsan ilişki
Bir .ok olmaya gör; .ok hendese olur hesap olur
O görkemi yücelicimin de, tez gücelir

Aydın olup; aydınlıkla dolamadın
Güneş gibi doğup; gün sonunda solamadın
Ne tarardasın, ne karar da; neye yararsın bilmem ki?
Bir .ok bile olamadın!

Yüceltip, kutsayıp, fetiş edişle taparsın
Bir akış, bir nakışla; zamanın ruhu yönünde olmayıp
Salt zamanın dışında oluşu; ters yüz geri saparsın
Düşme duygusunu, ütopik altın çağ dersin; .ok yaparsın

Düzeni düzensiz; üzeni üzensiz kılıp
Arkı çark; çarkı da fark edişte yılıp
Tersine basıp içine düşende yol alır kulaçla
İmdat dersin, herze yersin boğuluşa; açılıp açılıp

İçimizle, dışımızla üretiriz .ok
Her patavatsız oluşla yeriz çok çok
Hem o bizim içimizde sürekli, hem biz onun içinde
Behey nadan, korkup tuvalette ölmek mi, demek yok!

Bela, hela aranışla ve devamlı ithal ihraç onla hemhal
Gübre olarak organik derle yeğler olursun, budur alımın
Soğan, ekmekle; beslenmekten itibarı
Ameleden olmayıp ta kibarı
Nemruttan defi hacet oluşa mıdır; ne bu kibir çalımın?

Önemli olan yüründün mü, süründün mü?
Dağın başı olsun, en yücedeki devinim de
En aşağıdaki deniz; alçağa koşan eğimle
İki kes girilemeyen ırmak; devinim değil mi?

Yamaç (eğim) yükseğin ve alçağın bir bağ yüzü
Her devinim, mutlak bir yer ve zamanın ara yüzüyledir
Eğer tuvalet te, bir mekânsa; fark etmez
Olmuşsun olmamışsın, sen ölürken de .ok içinde

Süpürülmüş yere gelip, süpürülmüşü batırıp batırıp ta
Ölümün oluşunu kenefsiz yere niyet demek, malı hülya seçinde
Aka da .oka da konduruşla çok değil, bakmışsınız ki
Bir boş boş bakışın, kasırga yemişle geçinde

Tuvalete oturuşla edersin .ok
Emeksizdir, gasp edip yerken .ok
Nimeti de edersin .ok
Hâlbuki ki doymuşsunuzdur, kenef içte
Dersin istemez kenefte olmaya tok

26.05.2015

( Pis Şiir başlıklı yazı Bayram KAYA tarafından 12/1/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu