Altmışlı zor yıllarda çok
insanla tanıştık
Siyaset olgusuna biraz erken
karıştık
Herkes kavgayı seçti biz
barışta yarıştık
Milletimin ömründe yara
seksen öncesi.
Derslerden fırsat bulup her
kitabı okurduk
Gelecekle ilgili tatlı
hayaller kurduk
Öğrendiğimiz şeyi ilmek ilmek
dokurduk
Kaynayan bu gönlümde şura
seksen öncesi.
Necip Fazıl yazarken her
kesimle can idik
Bizi anlatmış deyip Nazım ile
sevindik
Zengin fakir demeden ağıtta
beraberdik
Altmışların içinde çıra
seksen öncesi.
Siyah bulut misali yetmişler
gelip çöktü
Çiviyi söker gibi nice
canları söktü
Tanıdık tanımadık halkım
gözyaşı döktü
Acılı dünümüzde ara seksen
öncesi.
Ölüm hali sarınca ter
döktürür şakaklar
İller ve ilçelerde pay edildi
sokaklar
Egosuyla dost oldu benim gibi
korkaklar
Sancılı yüreğimde kara seksen
öncesi.
Bizans’tan miras kalan oyun
devam ediyor
Ahali bir kenarda oturmuş
seyrediyor
Yalanlarla dop dolu geçmişi
yad ediyor
Salladık elimizde tura seksen
öncesi.
Şu yetmişli yılların
bilançosu çok kanlı
Tap taze dün yaşanmış
hafızalarda canlı
İçte düşman arama hepsi
dıştaki çanlı
İhale torbamızda para seksen
öncesi.
Hür basın eşliğinde
kanunlarla basılan
Garantiye oynayıp kasım kasım
kasılan
Bir sağdan bir soldandı sıra
ile asılan
Yapıştı boynumuzda kura
seksen sonrası.
31.08.2014
Ahmet Çelik
Ceyhan