SARIKAMIŞ DESTANI

 

Şu beyazın ardında bembeyaz bir yol gördüm

Donmuş ayaklarımı hemen bu yola vurdum

Yürüdüm mü, uçtum mu, şaşırdım birden durdum

Ardıma baktım şöyle; bütün erat yatıyor

Sarıkamış’ta güneş bugün erken batıyor

 

Çorumlu Hasan, Vanlı Memo, Bayburtlu Cafer

Binlerce koç yiğidin donmuş gözlerinde fer

Ah doğrulup davransa yerinden tek bir nefer

            Ahmet dedim ses yok, Nuri dedim ses yok

            Yokladım ki kendimi ben de bile nefes yok

 

Baktım dağın yüzüne Moskof bile kırılmış

Bir beyaz ölüm gelmiş taburlara kurulmuş

Tertiplerim soğuğun kurşunuyla vurulmuş

            Haykırdım ses vermedi Allah-u Ekber Dağı

            Sükûnete bürünmüş karargâhı, otağı

 

Sırtında yırtık urba, ayağında çarık yok

Kırbası buz tutmuş, başta miğfer, sarık yok

Azık çantası bomboş, bir lokmacık kırık yok

            Aç desen aç, tok desen tok değil, üşümemiş

            Tek mermi atamadan donmuş Urfalı Memiş

 

O anda arkamdaki kapı birden açıldı

Bir zümrüt yeşil alan, hoş bir koku saçıldı

Doksan bin kardelenin arasından geçildi

            Bir bina gördüm nurdan… Kapısında yiğitler

            Hasan ile Hüseyin, Hamza gibi şehitler

 

Sarıkamış’tan göğe bir merdiven çıkıyor

Beyaz kanatlı erler gökyüzüne akıyor

Karşılayan melekler gıpta ile bakıyor

            Tekbir, tehlil sesleri inim inim inledi

            Yıldız yıldız kâinat bu sesleri dinledi

 

Bir kâtip geldi sordu: “künyen ne asker?” diye

Bir urba giydirdiler Peygamberden hediye

Götürdüler sonunda koskoca bir vadiye

            Baktım ki tertiplerim, kumandanım orada

            Şüheda ordusuna girmek için sırada

 

Bir melek geldi bana makamımı gösterdi

Dedi bu köşkü sana Rabbim hediye verdi

Dünya ehli görseydi şehit olmak isterdi

            Ucu bucağı yoktu, imkânsızdı tarifi 

            Bir teaccüb sarmıştı bu gariban Arif’i

 

Bu bembeyaz destandır donmuş zamandan kalan

Adını Sarıkamış denen mekândan alan

Bu destanı ezberler, bizimle hemhal olan

            Kar altında kalsa da kazdığı siperleri

            Tarihe şan verdiler Sarıkamış erleri

( Sarıkamış Destanı başlıklı yazı Halit YILDIRIM tarafından 22.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.