Saat gecenin üçü gökte yıldız üşüyor Sinmişim hep kuytuya sokaklarda ölüm var O tebeleş damlarda tepeme buz düşüyor Kanmışım bir meçhule üstümüzde zülüm var
Sarıkamış dağında tipi boran esiyor Zembherinin ayazı yüzüm gözüm kesiyor Peşimde asker polis düşünedükçe kasıyor Yanmışım haberim yok sabah akşam talim var
İki sokak ötesi Azrail’in mekanı Zalim Evren’in oğlu orda açmış dükkanı Darbe adı altında halka kurşun sıkanı Banmışım kana lokma per perişan halim var
Megoloman olmuşum süretim var her yerde Hayır kalmamış artık olacak olan şerde Emir gelmiş askere gözlere inmiş perde İnmişin korkulara her yerde bir zalim var
Mektepli bir çocuğum siyaset neyin nesi Sokaklarda yükselir askerin dipçik sesi İşkencede mazlumlar verir miş son nefesi Sanmışım hak gazete manşetlerde çalım var
On dokuzuncu asır Eylül’ün on ikisi Kudurmuştur bes beli Kenan Evren tilkisi Dini yoktur deyyüsün öldürmektir ilkesi Anmışım yar adını açmamış bir gülüm var
Karakolda işkence mapuslarda falaka Düzen adına oyun düzene ne alaka Ağalar baba olmuş gardiyasa yalaka Canmışım ben diyemem kelepçeli dilim var
Evden çıkan gelmiyor analar gamlı yaslı Ortalık tekin değil katilin kalbi paslı Kurşun adres sormuyor askerler demir kaslı Tanmışım alacada omuzlarda salım var
( Eylül'ün On İkisi başlıklı yazı M.Kılıçel tarafından 23.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.