Hey gidi günler hey Nasıl da geçtiniz habersiz Kırık dökük anılar tekmirasınız Varlığınızla yerinirken Yokluğunuzla ağladım Hiç geçmeyecek sandım Ötüşlerini duyarken serçelerin Aklar düşmemisken saçlarıma Kendimi arıyorum hülyalarda Söylemeye varmıyor dilim Gözlerinde bir buğu Ağlamaya üşeniyor Yetimdir şimdi zamanlar
Hey gidi günler hey masmavi düşlerime değen siyah gölgeler Siz değil miydiniz beni bunca sene Bir sır gibi saklayan Hani utanıyordunuz ya Dokunurken bembeyaz düşlerime Hiç içi sızlamayan insanlar
Nerde koşuşturduğum o günler Korkudan tir tır titrediğim Yüreğimin ürperdiği avare yıllar Şimdi.. Boş bir maziye bakıyorum Ne tanıdık var ne de tanık Hiç yaşamamışım sanki bunca sene Bana benzemiyor hiç bir yüz Eller var mazimin içinde Bense yaşlı bir konuk, Sahnenin diğer ucunda Yüzü toprağa bakan bir yabancı
Ne vardı sanki bu kadar yıpranacak Geçmişe erkenden sünger çekecek Bu kadar mı düşmansıniz bana aynalar Dur sende artık zaman Nereye bu kadar yükle Her şey bulanıkken beynimde Sen değil misinn beni savuran, Meçhule birakan. Daha ne beklersin Buruşan ellerimden Hey gidi gençlik kokan yıllar Şimdi tek kokunuzu hatırlıyorum Savrulduğum mahşerde
( Hey Gidi Günler başlıklı yazı Damar Nur tarafından 30.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.