Niçin...
Kırarsın fidanı
Kök salacak vicdanı
İşitmez misin nükseden hicranı
Aklın karardıkça zan esir edecek iz'anı
Artık fidanlar cansız, umutlar toprağa gömülür apansız
Akleden kalp şahit oldukça yüreği dağlanır çaresiz, adalet görülecek şüphesiz

Kafestedir...

Kanarya, çırpınsa da
Duyan olmaz mı feryadını
Duysa bile işitmiyor demektir oysa
İşiten hisseder, akleder, özgür bırakmak ister
Nefsine, hevasına, tutkusuna esir olmuş nasıl anlayacaktır yoksa
O çaresiz kafesinee kanat çırptıkça, mapushaneler gelir aklıma, Tevhit sevdalıları idam sehpalarında
Hükmeden, infaz etmek için heveslenen, nefsini ihya etmek için bilenen kararmış aklıyla, ilahlık iddiasıyla adalet karşısında

Ölmek...

Ne yok oluş, ne kayboluştur
Ruhun hilkatinde saklı olan bir umuttur
Bazen hüzün, bazen hicran ve bazen suskun kalıştır
Akleden kalbin akidesinde, ümidinde, ülküsünde aşk-ı huzurdur
Haşyet ve kalbi hassasiyet mertebesine erişmeyen akıl ve vicdandan korkulur
Akıl ve irade sahibinin taktir ve tercih ettiği her niyet ve amel kader kitabı olarak önünde bulunur
Beşerin hata ve yanlışlarında, zan ve zafiyetlerin tuzağında Allah taktir etti diye asla bir kurtuluş yoktur

Mustafa Cilasun
( Şüphesiz başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 2/25/2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.