(...)

Ah, ah/
üstünde martılar gezen
yosun bağlamış sandalım 

ıssızca dururken orada 
ardında doğan şafak 
birkaç mezar ileride 

tan vakti zamanı /ateşle yaratırken 
deniz kutsal deniz /hep yeni baştan mavi 

ve;
tanrıların sükûtu bizlere mükafat

saf elmasın parıltısı alır gözlerimizi
şairin kaleminde kutsaldır
kadınlar ve deniz ah o ne münafıktır 

siyah saçları kıvılcım /ruhu nurlu pırıltıların
yansıması /o ne saf yaratılmıştır 

mavi beyaz köpükte nice 
hülya boğulur ah o mavi uğultu 

o nasıl bir sükûnet 
kükreyerek sanki 
peyda olur bir demde

ve;
dalgalar üstüne gelir durur
yosun tutmuş bedenine 

berrak bir haykırışın 
saf marifeti budur
bir kıvılcım sonra 
hülya olur âlemde

kıyılarda yığın halinde sükûnet 
göz önünde şarap dolu mabedi 

mabedi kadın ve şarap 
bir alev bir gölge 
kendine nice uyku
esirgeyen gözleri 
ile şair arafta şen şakrak 

mağlup olan ıssızca 
yükselen melodilerin 
notaları tanrılara adağı 

bir tek anının içinde 
belli zaman içinde 
denize tutkuluydu şair 

ve;
asude bir ölüm 
ay ışığında azrail ile 
kucak kucağa vals 
şahane bir yükseliş 
onca kadehin üstüne…

Suskun //
2017... 


.....
( Ay Işığında Vals başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 3.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.