Bilmediği her
işe burun sokar TOY gelin?
Tatlıya şeker
diye tuzu eker TOY gelin.
Oyun sanar
düğünü bekler ki sona ersin,
Oturduğu
koltukta uyku çeker TOY gelin.
Aklı hala
çocuktur yorulmuştur gün boyu,
İlk kez
gördüğü eşe lakap takar TOY gelin.
Eşi olacak
adam anlayışlı değilse,
Kâbus olur gerdeği
acı çeker TOY gelin.
Cilve, işve,
naz nedir? Öğrenmemiş cinliği,
Bilmez ki
kadınlığı hemen çöker TOY gelin.
İstek ve
arzuları tez geçince kocanın,
Şamar oğlanı
olur, candan bıkar TOY gelin.
Görmemiş edep
erkân, başköşeye kurulur.
Yedikçe
azarları dudak büker TOY gelin.
Arar durur
arkadaş, oyun oynamak ister,
Çizdiği
karelerde tek tek seker TOY gelin.
Gelemez
sıkıntıya çocuk ruhludur henüz,
Fırsat bulduğu
anda evden çıkar TOY gelin.
Ana baba
hasreti, mutlu değilse kalbi,
Gözyaşları
içinde ağıt döker TOY gelin.
Ne iş bilir ne
aşı, henüz oyun çağında,
Dağ gibi
bulaşığa bön bön bakar TOY gelin.
Kap kaçak,
leğen, kova ne içindir anlamaz,
Hamurun
teknesinde çaput yıkar TOY gelin.
Gün boyu iş
peşinde dinlenmek haram olur,
Karnındaki
bebekle toprak söker TOY gelin.
Zorlu hayat
sınavı isyana dönüşmüştür,
İçinde ki
nefrete dişin sıkar TOY gelin.
Macit anlatır
şimdi çocuk gelin işini,
Kanayan bir
yaradır yürek yakar TOY gelin.
Mehmet Macit
25.03.2017
Dikili/İzmir