KUTLU DOĞUM
Gülün kokusuna can yaklaştıkça;
Gönüllerde umut, gün sönmez oldu.
Gülün kokusundan uzaklaştıkça;
Bülbül kendisine güvenmez oldu.
Dini Allah’ıma etmiş emanet,
Güven diyor bize sayın Diyanet.
Kim olursa olsun, bozukya niyet,
Yürekte acılar da dinmez oldu.
İzle karıncayı, bak vızır vızır
İnsan emeğiyle bulmalı huzur,
Ancak çalıştıkça veriyor Hızır,
İnsanlar nefsini de yenmez oldu.
Doğanın dengesi dengesizleşti;
Dostlar, dostlarıyla ilgisizleşti;
Aşka âşık yürek sevgisizleşti;
Gözlerdeki o nur da yanmaz oldu.
Kardeş kardeşine kin mi güdermiş?
Müslim, Müslüman’a kem söz mü
dermiş?
İnsan, bir canlıya zulm mü edermiş?
Göz gördüklerine dayanmaz oldu.
Sabır denen taşı aşınca insan,
Menfaat çöpünü eşince insan;
Cehalet çölüne düşünce insan;
Gaflet uykusundan uyanmaz oldu.
Öküzün altında var mı buzağı?
Arıyor, örmüş ya örümcek ağı.
Tapuya götürmüş koskoca dağı,
Ve alçak dağları beğenmez oldu.
İnsan boğazında varken kırk boğum
İnançsız olmuyor nefsinde doyum
Mekke’de olunca en kutlu doğum
İnançlar, ateşler de yanmaz oldu.
Kutlu doğumlara vardık, çok şükür;
Şerri hayırlara yorduk, çok şükür;
Coşari, doğruyu gördük, çok şükür;
Beyazlar siyaha boyanmaz oldu.
İbrahim COŞAR