Rıhtım...
Ne kadar sessiz
Dalgalar
sükunete çekilmiş şevksiz
Martılar arayış içinde,
feryat ederler kendilerince
Her arzu hilkate götürmez,
aidiyeti önceletmez,
heves olsa bile
Yüzmeyi bilmeyen,
deryayı seven, açılmak için
niyetlenen melülleşir sessizce
Neden balık kültürü
daha ziyade sahillerde,
bilinç üstü ne var besin değerinde,
et deyip geçme
Yoksa kalp damarları daralır
haber vermeden size,
tansiyon yükselir bir den bire
sonra yere düşersin takat sizce
İki...
Gözüm
telaşa kapılma
Endişe içinde kalma,
sabırsız davranma
Nedenleri ve olması gerekenleri
sağlıklı bir şekilde sorgula
Azimet ve keyfiyeti
bir birine karıştırma,
zaruret istisna olandır anla
Her şartta bahaneleri kuşanma,
vehme kapılıp gam yaşama,
emin olmak için çabala
azim gösteren,
anlamak için çalışan,
sabrı ve metaneti kuşanan,
hassasiyeti olanı karıştırma
Her insan kendi şartlarına göre
haklı olduğunu savunur
ve ona göre yaşar,
lakin dikkat, rikkat niteliğe bakar
Kim bilir...
Ne kadar
Hassasiyet içinde olmamı beklersin
Açık sualler ve endişeye sevk eden hususları güftelersin
Yüreğin esintisine ödün vererek,
sabrı bir kenara dürerek dilersin
en azından senin kadar tanımaya
ve anlamaya
hakkı bulunanı ihmal edersin
Zehaba tevessül etmeyi
veya geçiştirmeyi, gereksiz vehimlerle
beklemeyi tercih edersin
Oysa bizzat sual etmek,
fırsat vermek,
anlamak ve anlatmak için
samimiyeti ötelememek asıl olan sebepti
Mustafa Cilasun
