sevdasına

bir kuşun, bir buğday tanesine vurulduğu gibi vurulduğum sevgili,

seni dağdan düşer gibi sevdim gümbür gümbür hem de

çağıldayan şelaler gibi sevdim gürül gürül hem de

bir yangın gibi cayır cayır

bir coşkun ırmak gibi köpük köpük

hasadına hasret düştüğüm, bize ayrılık yakışmıyor

tohumu topraktan,  yağmuru buluttan, aşkı gözden ayrı mı bellersin

güneş bile üşüyor sensizlikte,

bu nasıl bir sensizliktir ki yerden göğe her şeye değiyor

israfil'in suru mu sessizliğin, rabbin nuru mu senliliğim

dalında açan çiçekten tut da

göğün en sonundaki yıldıza varana değin her şey

tam tekmil yokluğuna bulaşmış

bu nasıl bir sensizliktir, düşünsene

sütün içine düşen bir damla mürekkep

gibi bir hüzündür senden bana düşen

okyanusun kapkara derinliğine düşmüş

yüzme bilmeyen bir adamım sensizlikte

ifşa ediyorum halimi, beyan ediyorum, içimi faş ediyorum

gözlerimi yaşla ödüllendiriyorum

sözleri taş olan sevgili, daha kaç kez kıracaksın kalbimi

al okunu aşkın vur tam da ortasından yüreğimin

sana ağlarsam namerdim

boğazıma kadar batıyorum yokluğunun

soğuk ve bir o kadar karanlık okyanusuna

çırpınıyorum ama boğulmak kaderim oluyor

yaşanılmıyor olmadığın dünya, çekilmiyor vallahi

her yerde, herkeste olan sevgili yoksun bende

sana isyan etmek istiyorum

sığmıyorsun şu göğüs kafesime

hani adın eskaza geçse bir mevzuda

kaburgalarım kırılacak diye korkuyorum

güneşe haksızlık edemem bu yüzden

içindeki ateş, içimdeki ateşten daha fazla yakıcı değil

ay düşünüyor beter halde, kim dedi ki sana sevdalansın diye

görmez mi hali pür melalimi; ey biçare ay, vah sana, vay

yıldızlar isyanda, topu tırnağın etmez

sana ulaşmak adına her gece birisi kayıp düşüyor dünyaya

dilek tutuyor bir yıldız kaydığında  garipler

kayan yıldızın da dileği bastığın toprağa değmektir

ayağının tozu olmaktır

sen ise nisyandasın ey sevgili

beni silmedesin; izimi, gözümü, sözümü, özümü

ömründen kaldırıp atmadasın, olur mu böyle iki gözüm

derde vurulur mu bu yürek, hüzne salınır mı

kementlenir mi boynu, kenetlenir mi yokluğuna

bir yarış atı gibi sana dört nala koşmaktayım

damarlarım şişmekte, kalbim çarpmakta

aklım oynamakta, halimi düşün

ben nasıl yanarım cehennemde, içim dışım buz gibi

her tarafım yokluğunun soğuk yüzüyle dopdolu

şimdi söyle bana bakayım; yokluğundan öte cehennem mi var bana

açmıyor çiçekler zorla değil, kokmuyor elde değil

hep sensizlikte bu acayiplikler

çıkmıyor sahneye ay geceleri, yıldızlar küsmüş gibi

ruhumdaki karanlık, yaşadığım dünyaya sirayet etmiş gibi

bir başımayım sensiz, dağ devrilse bana mısın demem

dünya yıkılsa umrumda olmaz, okyanuslar kurusa bana ne derim

bana hayırlı olan sensin anlayacağın, vadedilmiş olan.

senden dönenin canı çıksın, senden gidenin.

( Sevgili başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 15.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.