** Başka iki şehirde özlemle yanan yürekler... Rüzgar.da yok bu gece kokular getirse.
Bir yetim ve öksüz işte boyunlar bükük...
Çaresi yok gelmeli artık iki şehirin gökyüzü bir araya... Ve yağmurlar boşalmalı bulutlardan durmadan... Islanmalı sırılsıklam ve üşümeli titrek titrek; birbirini hissederekten.

** Duman dolu ıssız bir gecenin zihnimdeki birikintilerinde gelen sabahta yine sen varsın.

** Sen hiçbir yere gitme kadınım. Sen gidersen dünyam gider, biter alemi cihan.

** Dünyaya açılan penceremsin sen.

** Ya senin zorun ne benimle ? Geçip karşıma pis pis sırıtıyorsun ! Adı hüzünmüş ... ne zaman azıcık rahat olsam karşımdasın. Bugünü Allah' ın izniyle bi atlatayım kaçacak delik arayacaksın. Yettin gayri...az bekle ; sen önde ben arkanda bi yakalayayım görürsün o zaman. Hüzünmüş.! Bütün harflerini parçalıyacağım.

** Kırık aynaların sırrı dökülmüş çatlaklarından topladım hüzünleri...

** Kişi anne baba, kardeş ve sülalesini seçemez. Dünyaya gelişiyle bir ailenin ferdidir. İyisiyle , kötüsüyle işlediği her fiil ve alışkanlıkları artık ailesini de ilgilendirir. O bakımdan; mensubiyetinin bilinciyle yaşamalıdır. Yaşamı boyunca taşıyacağı sıfatlar ailesine ve sülalesine miras olarak kalacaktır.

** Tıklım tıklım dolu tranvay , elimde ağır poşetler. İki genç mavi koltukta kıkır kıkır.Bakmıyorlar bile. Bütün riski göze alarak delikanlının kucağına oturdum. Bir inleme sesi delikanlıda. " pardon evlat. Boş sandım. Kusura bakma ." deyince ter bastı çocuğu. Kalkmaya çalıştı , ama kucağında 100 kg. Başaramadı. " evlat ben memnunum . keyfine bak " deyince, mahcubiyet içinde kalkmasına izin verdim. Uzaklaştı birden. İşte size riski göze alabilirseniz yeni bir koltuğa oturma taktiği...

** Ölmek.. Sonrası defnedilmek; kaçınılmazdır.Dinsel ve örfseldir; kim ölse cemaat "yi bilirdik " der. Ve hocanın ısrarlı soruşlarında hakkınıda helal ettiğini söyler. Ve bu son hale güvenerek ; , ahlaksız , futürsuz, saygısız vefasız , şerefsiz , hırsız dalavera ile yaşar gider.
Ben kerhen yalancılık yapmamak için bazı cenazelere gitmem, gidemem,gitmeyeceğim.
Madem yalan , riya günah; neden birde oradan günah kazanayım. Bakın etrafınıza ve hele de yakınlara ne kadar da çoklar.

** Bir ihtiyarı tecavüz davasında savunan avukat; iddiayı çürütmek adına onca dil döktükten sonra görsel delile başvurur ve ihtiyarın önüne elini atar. " Hakim bey bakın müvekkilimin ahı gitmiş vahı kalmış. Bu haliyle tecavüzü nasıl gerçekleştirir ki ? " deyince ; ihtiyar avukatın kulağına eğilir ve " lan avukat fazla kurcalama , foyamız meydana çıkacak. " der.
İnanın dibi kurcalandığında o kadar çok foyası çıkacak şerefsiz, namussuz çakal var ki piyasada.

** Mart ayı. Kedi olmak vardı ya... O da geçti . en iyisi oturmak bir köşede. Yine de miyavvvv !...

** Şu FACE Teyze çok iyi de ; BOOK unu karıştırmasak !...

** " hep bana, rabbena ! " yok ya öyle üç köfte beş kuruşa. Nah sana. Yeter daha !

 

 ÖLÜM

Adına mezar denmiş
Beklersin bizleri.
Sevinirsin aldıkça
sıcak koynuna
bir ana gibi
Beklersin işte
Haklısın
Senden geldik diye
Ve gömüldükçe
Bayram edersin
Sanki düğün dernek yeri
Geride kalanlar yasta
Oysa darısı başımızda.

 

İnsan isterim ben insan
Adamında kadının da
Delikanlısından !
İnsan isterim ben insan
insaflısından.
Paran var makamın var
Güzelsin süslüsün anladık
Ama neye yarar ki
Önce insan olmadan.

( Yaşam Heybemden- 74- başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 19.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.