Ayak uçlarımda hissediyorum yaktığın cigaranın sıcaklığını
Küle dönmüş damarlarım yol yaparken akan kanıma
Canıma geçirdiğim dişimle yaşama tutunuyorum
ve dudaklarım da bir harf sessizliği
Vitrinden indirdim tüm alfabeleri,
döktüm zap suyu kıyılarına...
Gözden kayboluşumuz bir mum sönmesi kadar kısaydı
Sonra sessizce gittik hayatlarımızdan
Sen giderken papatyalarını,
ben giderken seninle olan anılarımı aldım
Ne olursa olsun; ayrı kalamazdım, 
yapamazdım, yaşayamazdım...

Şimdi yokluğun güneşe şiir yazdırır
Bir methiyedir o,
seni ararken hece ölçüsünde boğulduğum.
Sessizce ağıdını yakıyor ay ve yıldızlar
Gidenler gitti, kalanlar ızdırap içinde.
Yaşam pınarım, su misali ömründü
Viran bir şehirde ararken canımı
Derisi dökülmüş duvarların altında kalmış.
Yıkılan duvarın resmine de bakın;
Kırık bir gül var ise,
gencecik bir filizken ölen benimdir.
Soğuk mezar taşımın ismine;
Severken bulamadığı sevdiğini
bir hiçken bulmaya gitti yazdırın.
ve
Ruhuma okunan fatiha’lara ’’AMİN!’’ler savurdum.
onlara iyi bakın.


Büşra Karacan
( Soğuk Methiye başlıklı yazı Büşra Krcn tarafından 22.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.