Hüsranla...
Hüsranla...
Hep gönül inler
Akıl şaşkın
vaziyette sual eder
Marifet ve hikmet
tedbiri yoksa nasip gider
Azim
ve samimiyet
maksat için
en vazgeçilmez değer
Gözler kime gülerse gülsün,
iç yangını
keşfedilmeyi bekler meğer
Bir serap olur tutunulan hayaller,
alıp götüren ümitler,
hakikat bedel isteyen keder
Hidiv...
Kasrını
gezmek istedim
Mısır valisi İbrahim
paşayı merak ettim
Kasrın o yıllarda ki mimari
ve iç tasarımına nazar ettim
Sessizce
taaccüp ettim,
sual ettiğim profesör
arkadaş, vali konağı deyince
sükut eyledim
O yılların
ahvali ve halkın
girdap içinde
can çekişen telaşı,
muhtaçlık farkı, çöküntünün
işaretleri diye düşündüm
Neden
bu kadar
asansör, jeneratör ki
Halka
açık olması
ve mazi sayfalarının
kimi valileri yad eyledim
Aslında...
Öncelikle sabrı seçtim
İçimde sakladığım
sualleri derledim
Uygun
bir zaman
ve imkanda
sormayı diledim
Ruhi ve zihni bakımdan
tasavvur deryanızı
dinlemek isterdim
Bazen
karşılaşsak
ve kalabalık ortamlarda
selamlaşsak bile sual etmedim
Biz bize
olmak istedim,
kelimelerin ruh ve
gönül aleminde nasıl neşet
bulduğunu merak ederdim
Hayli
zaman geçti
hala suallerim eskimedi,
siz daha çok cemiyet
hayatında öne çıktınız,
ben ise sahne gerisindeydim
Mustafa Cilasun
(
Hüsranla... başlıklı yazı
Yazan Adam tarafından
8.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.