Artık...
Ne bahar kaldı

Ne gül ve 
ne de şakıyan bülbül
Sessizce 
göçüp gidende demek ki hür

Ey bahtım 
bir gün o mahzun, 
gözü yaşlı, biçareler için gül

Yeksan olan kim, 
gücün sözüne rağbet nasıl 
bir seçim, mizan sulanacak o gün

Dünya ve 
nimetlerine tamah etmeyenler, 
gafleti seçmeyenler, zafiyet 
göstermeyenler olmayacak sürgün

Bir an...
Daralıp sırrını verme bana

Zafiyetin ne vakit 
hata yaptıracağını unutma

Sen yine de samimiyet 
ve sadakatimi dikkate al kızma

Nihayetinde 
insanım, 
yanılgılarım la 
yaşamaya adayım kınama

Bir başkasına 
sır vereceğin zaman bir gün 
seni en zayıf anında vuracağını sorgula

Her insan 
kasten hata yapmak için yaşamaz, 
lakin öyle bir an 
var ki engel olamaz yabana atma

Sırrına 
sahip çıkarak 
yaşamaktan usanma, eğer bir 
hürriyet istiyorsan her türlü 
esaretin kapısını bir lahza olsun aralama

Sihrine...
Kurban olsan ne olacak
Şems artık garptan mı doğacak

Arştan inen 
yağmur sahraları mı ıslatacak

Mahzun ve masum 
umutlar karayel de mi açacak

Ruhumun bitap ve 
bizar hali neşv-ü nema mı bulacak

Alıp götüren zaman idrakime 
yazdığı risaleleri ne vakit okutacak

Cazibe nasıl umuda yansıyacak, 
her zaman avunmak aklı karartacak

Mustafa Cilasun
( Ne Bahar Kaldı başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 11.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.