Acımadan yüklendik taşınmaz büyük yükü

Donduk bazen de yandık iki nefes arası

Bu hayal âleminde bir varmış yokmuş çünkü

Neden hep kör sağırdık iki nefes arası?

 

Kale gibi tarihi harabeydi tüm işler

Gerçek sanılan düşler sıkılı bekler dişler

Gürültü kirliliği duyulmadı deyişler

Korkuları çağırdık iki nefes arası.

 

Güneşle haraketli duvardaki gölgeyi

Unutturdu gafletim kalbimdeki belgeyi

Ervahta söz verilen tende emin bölgeyi

Liman sanıp sığındık iki nefes arası.

 

Şımarık nefsimize ilmi delil idi zan

Çöl sıcağı kumlarla sürgünde garip Fizan

Türlü oyunla dolu altı ateşli kazan

Aldattık ve aldandık iki nefes arası.

 

İlk görüşte kapıldık çok sevdik sevilmedik

Çevreyi tufan sardı sevildik biz sevmedik

Hayat tiyatrosunda seven kim bilemedik

Orta yol bulamadık iki nefes arası.

 

Doğduğunda önce sen giderken dostun ağlar

Kimi sevinçten köşe kimi kara yas bağlar

Nice canlıya şahit ibretlik koca dağlar

Vuslat diye bağırdık iki nefes arası.

 

13.08.2017

Ahmet Çelik

( İki Nefes Arası başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 14.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.