Akşam karanlığı etrafımızı sarmadan
Dağların arasına sıkışmış küçük ovadan
Kurbağa sesleri gelir akan ufacık çaydan
Kulağımızı deler sabaha kadar

Bazen ay ışığı bazen zifir karanlık
Bazen yağmurlu olur bazen rüzgarlık
Bir de bakmışsın garip bir ıssızlık
Güneşi bekleriz doğana kadar

Suriye sınırı önümüzde tellerle çevrilmiş
Dağları taşları bir gariplik bürümüş
Mevzilerimiz taş toprak ile örülmüş
Uzanıp gidiyor bir ucu Akdeniz’e kadar

Çakallar başlayınca birazdan ulumaya
Deriz yine başladı Araplar ağlamaya
Gürültü ile domuz sürüsü gelir yanımıza
Sessizce seyrederiz geçene kadar

Önümüz yaz ayları serin olur akşamları
Mevzide arkadaşla gözleriz her yanı
Gece yarısı oldu mu düşer bahar ayazı
Bekleriz sessizce nöbet bitine kadar

Görevimiz çok tehlikeli olsa da yine
Biz Türk oğluyuz korku yok yürekte
Namusumuz şerefimiz üzerine
Bekleyeceğiz sınırı ölene kadar

03.NİSAN 1983
( 39- Sınır Nöbeti başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 9.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.