1
Zemli uğultu misali
Aklın kilididir derin düşünce
Açılır kirpiğinden kan oturmuş göz misali
Umursamadıkça kangren olur gelgitler
Çıkrığı kırılır i ç i m i z d e k i kuyuların
Ve duraksız titreyişlere müptelâ olur ümitler
Mavinin ağzıyla konuşur gece
Düşeş yarasını sırtında taşır her muhacir
Toz tutmaz i ç l e r d e k i yollar
Sıcak yağmurlar ıslatır endamsız gölgeleri
Kırbaçlandıkça mecalsiz kalır kollar
Koftur verilmeyecek nefes
Öksüz dağların başını okşamaz her rüzgâr
Kurur i l k b a h a r ı n nefesi
Papatyanın avucunda can verir yağmurlar
Suskunluğa ulanır üç nokta
Okundukça gönlü imar eder mezmurlar
Tekfir edilir çiçeksiz bahar
Kurdunu içinde gizler yasak elmalar
Açmayan g ü l l e r i n umudu serpilir toprağa
Ve İpleri düğümünden kanatır tüm yılmalar
Ömrün saçlarını örer ecel
Kan kırmızıya boyanır güler yüzlü şiirler
H i r a ’ s ı n a çekilir küskün şair
Ve ciğerini kanatır şehirler
Bıçak ağzıdır her adım
Fethin kokusuna erişemez işgaller
Suyun sadakatine g i z l e n i r dalgaların dengesi
Hayata şerh koyar son nefes
Ve devrilir meydanlardaki sloganların gölgesi
Lekelenir güneş
Eğretidir yeminsiz tüm duruşlar
Yarası açık b o ş l u k lardan sızar kötürüm düşler
Ve acemi kısrağı çatlatır yokuşlar
. . .
.
.
.
.
.
.
.