Şöyle böyle derken
Ölür insanlar birgün
Nereye bu yolculuk
Bilmeden.


Korkularda büyüttük hep
Soğuktu adı  ölümün
Belki de sakinlik ve huzur
Sımsıcacık
Hayatta böylesini
kim sunacak !


Belki baharında ,belki de
Sonbaharında ömrümüzün
Geliverir işte başımıza ölüm


Hadi esiriniz
Bağla gözlerimizi
Çıkar yolculuğa
Kanatlarında veya yaya
Ve açılsın gerçek dünyaya.


Nice gün batımlarında
Dallardan dökülür yapraklar
Çiçekleri serpilir
Üstümüze ölümün


Akıp gitmekte zaman
Hal hatır sormadan
Tükenir tek tek umutlarımız
İşte öyle zamanlarda
Toprağa düşer kalırız.

 

Düşün şimdi , bak şu ellerin
Şunlar ayakların, gözlerin
Hep seninleydiler
Ölüm geldi diye bırakmazlar
O yolda her şeyiyle gidelecek
Onundu zaten etin kemiğin
Bizi istiyor işte , geriye istiyor
Yeter diye göz ediyor gel diyor
Kaçmak ne mümkün
Veren o değil mi
Ve bak artık ötelere gömülüsün
Biz hepimiz ölümle güzeliz



Nasılda gittikçe yaklaşmakta

Nal sesleri ölümün
Vakit hep erkendir
Ama gözler kapanır o vakit



Anlaşıldı kaçış yok senden
Gel eniyisi dost olalım ölüm
Misafirin olayım
Tut beni başın üstünde
Sonra yaşat işte aleminde
Acele etme sakın
Bir gün buluştur sevdiğimle


 


 


Bir yosma gibi cazibeli
El eder durursun gel diye
Gelsem mi, gelmesem mi ki
Ah bir bilsem sonrasını
Koşup gireceğim koynuna
Uzanacağım boylu boyunca



Ne yapalım başlarsa başlasın yangınlar o zaman
Yangını bile
Bir başkadır ölümün

 

( Ölümün Ayak Sesleri başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 6.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.