Ne hırsın dizgini var ne sanatın etiği,
Reklamın kadar şöhret, paran kadar adamsın
Gıdanın ve hayvanın, oynanmış genetiği,
Kadim kültürde hatun, modern zamanda damsın
Pusulayı şaşırmış, mevsimler ve iklimler
İdraki şaşkın kula, Temmuz dolusu bir hiç
Fırtınalar, hortumlar, yeller, seller, depremler
Kahpe medeniyyetin, ürettiği taze piç
Tekere yenilince üzengi ve eğerler;
Bir altılı ganyana, koşuyor atlarımız
Amuda kalkmış gibi ters duruyor değerler;
Haramzade yüklenmiş, katlar ve yatlarımız
Ölü insan ırmağı, caddeler ve sokaklar;
Ve kaldırım çatlatır, yoksulun yalvarışı
En okkalı küfürler, stadyumda apaklar;
Ve Tanrı’ya istihza, fanatik yakarışı
Aç hırslarca oyulmuş, dağlarımın boz böğrü;
Yer altına sarkıyor, canavarın ayağı
Yoksulu büken kanun, kapitale tam eğri;
Merhaba tazyikli su, selam meydan dayağı
Zehirli elma şeker, özgürlük, demokrasi
Yalayanın ölümü, üç vakitten pek yakın
Yemeyen ya zır deli ya da idamlık asi
Yüz melek, ruhu şeytan, medeniyyete bakın
Yalan dünyaya dönmüş, tariklerin yüzleri,
Filmi siyaset üzre taklacı figüranlar
Sıradan vakiyedir, sübyan tecavüzleri
Gören gözlere şişler, sapığa hüznü zanlar
Hani?Eğri odunu, yakmayan soylu ocak
Şelaleyi boşluğa, mıhlayan kutlu nazar
Tevazu ve hoşgörü, sıvışmış köşe bucak
Piyasa kazanında, eriiriz azar azar
30.07.2017
Kadir KOCA