Kedi, köpek, kuş dedin mi aklım çıkar. Bir severim bir severim kedileri de,
köpekleri de, kuşları da... Bilirsiniz, kediler köpekleri sevmez, kuşlar da
kedileri sevmez, hepsi birbirine av olur yeri geldi mi... Bazı cins insanlarda
hiç birini sevmez. Aksilik bu ya ben de hiç birine kıyamam. Birbirlerine yem
olmasın isterim hayvanat milleti...
İş yerimizin olduğu mahalle fakir ve gariban mahalleleri... Burada insanlar kendilerini
zor besliyorlar kaldı ki kedileri, köpekleri, kuşları lüks mamalar ile
beslemeleri için bütçelerini biraz zorlamaları gerek. Buna rağmen yine de
duygulu, merhametli insanlardır, bayat ekmekleri, kendi yemeklerinin
artıklarını, ne bulurlarsa önlerine sererler, ellerinden geldiğince besleme
gayretine girerler bütün hayvanatı... Onlarda garip, biz de garibiz derler...
Mahalle de köpekler çoğalınca, haliyle kediler de epey azaldı. Kuşların
sayısını ise zaten bilmemize imkan yok. Onlar çatılarda, kimi zaman da tellerde
takılıyorlar. Sağ olsun bir meslektaş on beş günde bir markalı bir köpek maması
bırakıyor, ben de iş yerimin önüne her gün döküyorum onlar için. Mama, hazır
köpek maması olsa bile, mamayı kedilerde seviyor, kuşlarda ne hikmetse... Kuşlar
için her ne kadar biraz büyük olsa da, biz de sert bir cisim ile ezerek biraz
küçültüyoruz mamaları kolay yutsunlar diye... Sanırım kuşlardan da, kedilerden
de, köpeklerden de dua alıyoruzdur içlerinden gelerek... ''Ahmet Abimizi Allah
başımızdan eksik etmesin.'' diyorlardır. Demeseler de canları sağ olsun, hiç
önemli değil...
Geçenlerde kuşlardan biri mamaları mideye indirirken, kedi de kuşa hamle yapıp
yakalamaya çalıştı, Karabaş dediğimiz köpek de kediye hamle yaptı ve şükür ki
hiç biri birbirini yakalayamadı ben de derin bir oh çektim, uzaktan izlerken.
Üzülüyorum gerçekten birbirlerine madik atmaya kalktıklarında... Keratalar,
(keratalar derken kuş, kedi ve köpek kerataları tabi ki.) sizin kapı gibi
dostunuz Ahmet Abi'niz var ne diye birbirinize saldırıyorsunuz ki? Ben hepinize
yetecek kadar yiyecek döküyorum kapı önüne... Mamanızı yiyin çiftleşin durun,
başka işiniz ne?
Kuşlarda çok aç. Önce tellere konuyorlar, sonra aşağıyı gözleyip, benim
küçülttüğüm köpek mamalarına pike yapıyorlar. O sırada kediler de yavaş yavaş
çaktırmadan kuşlara yanaşıp rızklarını kapma düşüncesinde olsa da kuşların
Ahmet Abi'leri ben deniz varım. Elimi bir şaklatıyorum, kuşlar pırrrr pırrrrrrr
ve de pırrrrr. O kedilerin bana bir bakışı var ki sormayın. Kafalarında da ''Ulan
hıyar az kalsın yakalıyorduk kuşları karnımız da aç sadece senin mamaların ile
olmuyor azıcık kursağımıza beyaz et girseydi.'' kesin böyle bir cümle vardır.
Küfür de yiyorumdur kedilerden mutlaka. Kıyamam ben onlara, kıyamam. Ama
kıymetimi bilsinler kediler, köpekler gelirken de onlara işaret çakıyorum,
hemen ağaca ya da duvara çıkıyorlar veya arabalardan birinin altına giriyorlar.
İşte böyle bizim buralarda da hayvanatın yaşamları...