HOCALARIN HOCASI, SEVGİLİ SAYGI DEĞER,
AŞUR BEY!
Hocaların hocası sevgili saygı değer
Aşur bey!
Sen, nesli tükenmekte olan bir zatı
muhteremsin.
Sen, asil ve yufka gönüllerde bereket
üzerine bereketsin.
Sen, bu yalancı cennet ülkeyi işin
kolayına kaçmadan sevensin
Ve sen, cömert oğlu cömert almadan her
daim verensin.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey!
Sen, şanı çok yüce olan Yaradan’a kul
olmaya çalışırsın
Sen, yapılması gerekenleri, işin kolayına
kaçmadan yaparsın.
Sen, sadece ve sadec,e yerin göğün
sahibine taparsın.
Ve sen, her daim, doksan dokuz esması
olanın emrinde hazır ve nazırsın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey!
Sen, toprak gibi mütevazı, güneş gibi
şefik, sular gibi cömertsin.
Sen, sevmeyi bilen gönüllere, Vedud
esmasıyla kolayca girensin
Sen, büyüklerine saygıda, asla kusur
etmezsin.
Ve sen, onların kıssadan hisselerini, can kulağıyla dinlersin.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey!
Sen, yol yordam bilmeyenlerin, en
merhametli kılavuzusun.
Sen, bilginden, görgünden, faydalanmak
isteyenlere, en büyük ussun.
Sen, susamış gönüllerin, susamışlığını gideren, litrelerce buz gibi susun.
Ve sen, fikri güzel, gönlü güzellerin
gönlünde, hiç solmayan bir gülsün.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey!
Sen, emredildiği yaşayan ve Yüce Allah’ın
ipine, sımsıkı sarılansın
Sen emri-bil maruf neh-yi Münkeri
yapmayanlara celalli bakansın.
Sen, din gününün sahibi olan Rabbin, aşk
ve sevdasıyla yanansın.
Ve sen, kurumuş ekmeğini helal
tamamların tiridine bandırıp karnını doyuransın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey!
Sen, harama asla tevessül etmeyen,
imanı kamilsin.
Sen, ilmi ile amel edenlerin önünde,
diz çöküp oturansın.
Sen, sevgi ve muhabbet hamurunu,
yoğuransın.
Ve sen, ahde vefalı, söz verdiğinde ise,
sözünde duransın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey
Sen, bu üç günlük fani dünyanın, şan ve
şöhretiyle, avunmazsın
Sen, vicdansız, zalim oğlu zalimleri,
kesinlikle savunmazsın.
Sen, kapına gelenleri, asla ve asla
kovmazsın.
Ve sen, ya göründüğü gibi, ya da olduğu
gibi görünmeyenlerle, dost olmazsın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey
Sen, Allah ve peygamber sevdalısı, gözü
yaşlı, yufka yüreklisin.
Sen, gurur ve enaniyet atına binmez, Mertoğlu
mert, Yiğitoğlu yiğitsin.
Sen, nerden gelip nereye gideceğini çok
iyi bilensin.
Ve sen, insanı cehennemlik eden, zalim
nefsini, terbiye edenlerdensin.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey
Sen, dostlarını yarı yolda koymaz ve
hiç kimseyi arkadan vurmazsın.
Sen rıza-i Lillah için olmazsa,
kimsenin yarasına merhem olmazsın.
Sen, sen yaşadıkça, asil gönlünü kin ve
husumet ile doldurmazsın.
Ve sen, insan gibi insanları gördüğünde,
canı gönülden dostça kucaklarsın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey
Sen, yaklaşık otuz iki yıllık dostumdur,
diyebileceğim dost gibi dostumsun.
Sen, her adın konuşulduğunda, teselli
olabileceğim umudumsun.
Sen, bu fani dünya hayatının, inişli
çıkışlı, meşakkatli yollarında gururumsun.
Ve sen, kimsesiz dul ve yetimlerin
başlarını sevgiyle sıvazlayan sürurumsun.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey
Sen, sıkıntı ve dertlerimi
anlatabildiğim, eşsiz bir sırdaşımsın.
Sen, didelerimden boşalan, sevgi ve merhamet
gözyaşımsın.
Sen, canı gönülden, Fatihalar ve Yasinler,
okunan naçiz naaşım sın
Ve sen, soframdaki helal ekmeğim ve en lezzetli
aşımsın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer,
Aşur bey
Sen, içtimai hayatta, örnek alınacak,
gönlünde kemlik olmayansın.
Sen, Bir adı Ya Sabır olan Allah’a
giden yollarda, hayırlı bir yolcu olansın.
Sen, kan kaybından ölecek olan birine,
son anda ulaştırılan asil kansın.
Ve sen, karamsar bir insanın cennet ile
müjdelendiği, unutulmayan ansın.
Hocaların hocası, sevgili saygı değer, Aşur
Bey!
Elleri öpülesi annen, doğurmuş seni mübarek
aşure ayında,
Sadakat, muhabbet ve sevgi katmışlar insanlık hamuruna.
Sen yormazsın kimseyi, yardımcı olursun
elinden geldikçe,
Din gününün sahibi de yormaz seni inşaallah, dünya hayatında.
26/Eylül 2017
BU ŞİİR OTUZİKİ YILLIK DOSTUM, AĞABEYİM AŞUR BEY'E ÖZEL YAZILMIŞTIR