.
 
Ansızın, biri var, dedin.
Gökten yıldızlar kaydı!
Yer ayaklarımı yaktı!
Kara kurşununu ihanetin
Alnımın tam ortasından yedim.
Kimdi, diyemedim.
Ne fark ederdi sevgilim?
Seni elimden almıştı ya…
En büyük aşkımı çalmıştı ya…
Hırsızımı bilmek istemedim.
 
Son vedanı bile etmedin.
Kapıdan ölgün akşamların ışığı gibi,
Süzülerek, öylece çıkıp gittin.
Nereye yiğidim, de diyemedim.
Beni böylece bırakıp, nereye?
Bu vurguna daha hazır değilim.
Kokun olmadan nefes alamam!
Sana dokunmadan uyuyamam!
Ellerimi bırakırsan, düşerim.
 
Kavlimiz böyle miydi, hatırla.
Düşlerimizde, hasret ormanlarını,
Ateşe verip yakmıştık oysa!
Aşkımızın her tomurcuklanmasında,
Gecelerimize cemreler düşerdi.
Kaderimizi çözülmez bağlardı,
Kırk düğümlü yeminlerin.
Ne zaman ayrılıktan söz etsem,
Kirpiklerin inceden pus toplardı;
Kahverengi yanardı gözlerin,
Masum bir çocuk gibi ağlardı.
 
Hiç arkanı dönmezdin sen bana.
Seyretmediğimiz gün batımlarında
Aşkımıza kızılı çalacaktık daha.
Gölgesinde dizine yatacağım
Ağaçlar, henüz ince fidanlarda.
Saçımın her bir teli aklaşmadan,
Bütün çizgilerini görmeden yüzümün,
Hani, bitmezdi yüreğindeki sevda?
 
İhanet renginde ayak izlerinle git.
Git, kimdi diyemediğim hırsızıma.
Esirgediğin en son vedamla git;
Sırtına yapıştırdım bakışlarımla.
 
Mücella Pakdemir

( İhanet Düştü Ocağıma başlıklı yazı M.Pakdemir tarafından 5.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.