Her...
Ne hikmetse
Sükut etmeyi hayli severim
Dağdan
Tepeden konuşmayı
Muhabbet olarak düşünmem
İçim
İçime sığmazsa bile
Hissiyatıma kapılıp gidemem
Ahengi
Ziyadesiyle özlerim
Hassasiyet yoksa garipserim
Edep
Veya edebiyattan kim
Söz etse sireti merak ederim
Hele
Şuur ve mefkureden
Ruhi, vicdani öğretiden ari ise
Zafiyet
Ve kişilik ezikliği olarak
Değerlendirmekte acele etmem
İnsanı
En azından bu adımı
Ham halden arınmasını beklerim
Keyfiyeti
Bilinç ve nitelik olarak
Tasavvur, ufuk adına istifade ederim
Yalnızlığı
Asla sahipsizlik olarak
Değerlendirmekten nefsi men ederim
Kalabalık
İçine karışırken garipserim
Maske kullanamadığım için çekinirim
Zor geliyor..
Yad etmek kifayet etmiyor,
feryadım bilmem ki niye dinmiyor
Her lahza
gözlerim seğiriyor,
Endişe niçin sinemde şekilleniyor
Gözlerim
bizar bir şekilde
hazana tevessül ediyor, hicran dinmiyor
Al..
götür emaneti
gönlünün istediği yerde yaşa e mi
Ta ki
sürur ve şevk
kalbinde ki hakikatle şad olsun,
o dilin lal olmaktan kurtulsun daimi
Çöllere
umut veren,
gönüllere aşkın esinini şerh eden
hicran, sevdaya firkat olmanın vakti
Ölüm
içimde solmadan,
nefsim kalbimde lekeler
bırakmadan gülü koklamak gerekli
Yazamaz oldum artık
Evet, kolum kanadımda takat kalmadı kırık
Ümitlenmek,
nasibin kadrinde tefekküre
çekilmek aczi yetime açılan kırılgan bir aralık
Yoksa
aklım mı tutukluk yaşıyor,
sevda karalara davet ediyor, halim sanki sanık
Mustafa Cilasun