(Nerede hata
yaptık?)
Yaptık yazboz
tarlası, nasılsa büyür mahsul!
Değil yüz yıl
sonrası, beş yıl sonrası meçhul.
Çaresiz olmaz
zengin, naçar kalır hep yoksul.
Eğitim denen
gemi kıyıya vurdu Âdem.
Saygı denen
bir vasfı öğrenmedi bu nesil.
Tatmadı
paylaşmayı bencil oldu velhasıl.
Kirlenmemiş
kalplere sevgi vermekti asıl.
Hırçın
davranan çocuk toplumu gerdi Âdem.
Kullanmak
şöyle dursun, aklı unuttu okul.
Teknoloji var
amma! Kaymış bir kere şakül.
Bilgisayar,
telefon çocuk için çok makûl!
Değer vermedik
ilme, kafalar durdu Âdem.
Çaresiz ana
baba çocuğa verdi tablet.
Dedi: Evde eyleşsin,
sokaklar çok çok berbat.
Şaşkındı
yıllar sonra; Bu muydu benim evlat?
Beton
yığınlarını vahamet sardı Âdem.
Çok sevdik
evlatları koşturduk gündüz gece.
Unuttuk
eğitimi imkân sunduk sadece.
İstedik
okusunlar, lâkin sonu bilmece.
Ektiğimiz
tohumlar sağlıksız sürdü Âdem.
Bırakın
konuşmayı zor gelir gülmek bile.
Kalmadı
arkadaşlık yarenlik artık çile.
Bağlandı telefona,
saygı, sevgi boş kale.
Zamane
çocukları bizleri yordu Âdem.
On iki eylül
günü, on beş temmuz gecesi,
Kurban oldu
teröre gençlerin binlercesi.
Biz olduk hep
bilmeden Batı’nın eğlencesi.
Emperyalist
oyunlar gençleri kırdı Âdem.
Arttıkça
boşanmalar sevgisiz kaldı çocuk.
Pek çok kötü
huyları çevreden aldı çocuk.
Şer odaklı
çetenin içine daldı çocuk.
Neslimize
ağları büyükler ördü Âdem.
Sokaklar okul
idi, eğitirdi nineler.
Coşardı
mutlulukla eski viran haneler.
Üretmeyelim
şimdi anlamsız bahaneler.
Çocukların dünyası
çıkmaza girdi Âdem.
Es geçildi
kutsallar, gördüm ki Bayrak yerde.
Vatan, Millet
diyene kapatıldı her perde.
Din eksenli
eğitim çare olmadı derde.
Basiretsiz
erklerin gözleri kördü! Âdem.
Eğitti Macit genci,
söyledi gerçekleri.
Çalıştı arı
gibi, doldurdu petekleri.
Aydınlattı
kendince gelecek kuşakları.
Gençlerin dünyasına
ulaşmak zordu Âdem.
Kazanılan her
bir fert Ülkeme kârdı Âdem.
Mehmet Macit
10.10.2017
Dikili/İzmir