Göçer...
Giderim sessiz, kimsesiz
Geride kalan avuntu ve bahaneler kefensiz
Hesapsız.
Olmak ve zaafa tutunmak
Ne kadar bilinçsiz, hadsiz haktan uzak densiz
Haz ve zevk
Yaşamak adına hal çaresiz
Ruh ve akıl sahibi neden aslından çok habersiz
Gaflet, zafiyet mi
Gözleri karartan, cüret ettiren
Heva ve ihtiras uğruna mizanı unutturan yersiz
Masumiyet
Ve güven bu kadar mı değersiz
Bilgisiz, muhakemesiz teslimiyet esir eder sessiz
İnsan aklıyla
Bilgiye, şartlara niçin vakıf olmalı
Çünkü yapılan tercihlerde hesap hiç unutulmamalı
Zekasına
Güvenen, fırsatçılık eden her kimse
Hak ve adaletten, ihlastan, edepten nasipsiz olmalı
Her lahza
Bir ufuk, bir umut, bir silkiniş için
İnsanı miskinlik, atalet, acziyetten gayretle çıkartmalı
Biçare...
Gönül niçin hicran duyuyor
Yadında sır olan umut boyun büktürüyor
Nasıl
Bir yalnızlık ki acı veriyor
Sinede meskun duran arzular silinmiyor
Kelamın
Hale tesir eden cazibesi
Hissiyatı amansız bir şekilde cezbediyor
Bilmek
Muhakeme etmek yetmiyor
Şuurun kuşatan derinliği kendine çekiyor
İnsan
Yalnızca rızkı, hazzı için mi yaşar
Yanılgı ve kastı aşan zaaflar hesaba akar
Hak ve adalet
Haksızlığın önlemesi için yarar
Her kim hakkına rıza göstermezse şaşar
Ben böyle
İstiyor ve hissediyorum demek
Nefsi zafiyet ve enaniyet sahibi için karar
Hak ve adalet
İnsanın öncelikle halinde öne çıkar
Takiye, riya, fırsatçılık hakikati unutan yapar
Mustafa Cilasun