Bu varlık savaşında
tükenmeden her çare
Yıldırımsız çakarak bana
maşuku anlat
Sade zanla yaşayan ben masumu
biçare
Engelleri yıkarak bana maşuku
anlat.
Huzurundan habersiz girip
çıkarken nefes
Ağrır durur sol yanım dar
geliyor bu kafes
Bir tarih sahnesinden
silinmiş bak gör Efes
Sonsuzluğa akarak bana maşuku
anlat.
Yâre varan yollarda hazır
beklet kıratı
Dön yüzünü Harput’a
dolaşmadan Fırat’ı
Aşkın yürek közüyle
korkutarak sıratı
Cehennemi yakarak bana maşuku
anlat.
Bedenlerin dışında oturarak
diz dize
Bir sıcak yaz gününde öyle
girsek denize
Muradı seyyah gibi konulmadan
bir vize
Gözlerime bakarak bana maşuku
anlat.
Elbet sona erecek ömür denen
bu rüya
Daracık bir dükanda zaman
geçirdik güya
Ahmet Mehmet Selime Hatice
Rasim Hülya
Kucaklayıp sıkarak bana
maşuku anlat.
11.11.2017
Ahmet Çelik