O KÖY

Mevsimleri başkaymış, bir tuhafmış günleri
Karakışlar evrilir yaz olurmuş o köyde
Hoş geldinle karşılar dünyalık süngünleri
Senlik, benlik dürtüsü biz olurmuş o köyde

Halkı muteber ordu, hepsi erişmiş ermiş
Mide büyüklüğünde unu ekmek edermiş
Silaha giden para garibana gidermiş
Delilerin sopası saz olurmuş o köyde

Almazlarmış gelinler takısını, setini
Ağzında çiğnemezmiş kardeş kardeş etini
Farz demişler savunmak Hak'kın emanetini
Bir serçe yaralarsan söz olurmuş o köyde

Baba eren çilesi kokarken gonca gonca
Sofilerin gözünde altın dönermiş tunca
Aşk tumandan sıyrılıp ta! yüreğe çıkınca
Yetmişlik nene bile kız olurmuş o köyde

Emin olunca hünkâr sarığından fesinden
Faninin yolcuları eminmiş ensesinden
Vahdet ile bakınca kur'an penceresinden
Kalplerdeki mâsivâ toz olurmuş o köyde

Ervahın bakışları değer vermezken tene
Aşk tefekkür beklermiş, boşa ötmezmiş çene
Allah deyip çıkınca beşinci merdivene
İstek ve arzuları tez olurmuş o köyde

Bir gecede kırk kapı açılırken canlarda
Bin tane müjde doğar dert denen tufanlarda
Tevellüte ne gerek zamansız zamanlarda
"Ayan-ı sabite"den iz olurmuş o köyde

Bedenler sığınırken şükrün şeffaf kabına
Bir sarhoşluk gelirmiş muhabbet erbabına
Ay öpücük gönderip çıkarken mehtabına
Ben insanım demeye yüz olurmuş o köyde

    Ahmet çiftci    25-11-2017




( O Köy başlıklı yazı çiftci baba tarafından 25.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.