ben,
ne savaşçıyım ne de tanrı
ben,
med cezir düşlerimde,
göçebe sevişlerimde,
ucuz şarapların nefesinde sancı,
savrulan rüzgarlarımda kendime bile yabancıyım
silin,
yalancı baharlarımı
güz yaşlarımı silin gözlerimden
sen adresli çıkmaz sokaklarımdan sürün beni
kazıyın gölgelerimi
süpürün anılarımı bu izbe kentin göğsünden
yakın şiirlerimi
savurun küllerini dönmeyişlerin üzerine
batmayan gecelere
doğmayan güneşlere yazın ismimi
dedim ya,
ben ne savaşçıyım ne de Tanrı
ben,
hüzüntopyasının efendisi
kaleminin yılmaz kölesi bir hiçim...
ilhanaşıcı