URFA BİYE HULANMIŞ
Sebeh namazından soyra, ka’leye çıhdım
Mancınığlar arasından, Urfa’ya bahdım
Hersımden neredeyse, ağlayacahdım
*** Memleketin aynaları hep buğulanmış
*** Çoğ êcayib Urfa’m seklim, biye hulanmış
Şehri dolaştım keybolmış, necelerimiz
Şiirlerden çıhartılmış, hecelerimiz
Tiyatroya dönmüş sıra, gecelerimiz
*** Gelenekler, görenekler, tarih sulanmış
*** Her dem ğerib Urfa’m seklim, biye hulanmış
Hêrsiz evlat söz getirir, hep sehebine
Arsız olan ziyan verir, pâk nesebine
Görmeyeydim gireydim ah, yerin dibine
*** Yengi nesil, memleketi hoyrat kullanmış
*** Yoğ heç tertib, Urfa’m seklim, biye hulanmış
Hanı nerede o Urfa, için yananlar
En ifağ bi yanlışlığda, sırt dayayanlar
Dinleyin de kulağ verin; begler, bayanlar
*** Balıhlıgöl’ün mübarek suyı bulanmış
*** Kökten necib Urfa’m seklim, biye hulanmış
Deyiler ki eskilerin, geçmiş zemanı
Yıhıp meydan yaptığ üç, beş köşkü, hemamı
İşte bunca eski Urfa, bıdır temamı
*** Yaşadığım o anılar heppi yalanmış
*** Üstüne cib Urfa’m seklim, biye hulanmış
Ehlaksızlık dizler boyı, almış yerimış
Eskiden kalma âdetler; kohmış, çürümış
Top dağının etrafını, duman bürümış
*** Nemrudun avaneleri şehre çullanmış
*** Düşman galib Urfa’m seklim, biye hulanmış
Daha ne deyim ki bilmem, pek de naçaram
Urfa’ma bi şey olsa ben, nere kaçaram
Derdimi şiire vurıp, size açaram
***Biriken tüm sıhıntılar cünkde yıllanmış
***Kimler sehib, Urfa’m seklim, biye hulanmış
Mustafa GÜL (Hamdi)
(05.12.2017)
Şiirde geçen bazı terimler:
Hulanmış: Kızmış, küsmüş
Neseb: Nesep, Soy
Necib: Necip, Soylu
Cünk: Köşe