** “Beni eleştir.” diyor, eleştirdiğimde de bana düşman oluyor.

** Çocuğu eleştirirsen önüne engel koyarsın, översen önündeki engelleri kaldırmış olursun.

** Eleştirmenlere eleştirdiği için kızılmaz; adamların işi bu. Ne yapsınlar yani, eleştirmeyip de övsünler mi?

** Her çağ kendisinden önceki çağı küçümser, hatta acımasızca eleştirir. Oysa aynı akıbetin kendini de beklediğini bilseydi, biraz daha insaflı olabilirdi.

** İlkesizlik başkaları tarafından eleştirilir, ama kişinin kendisine de rahatlık getirir.

** Övgüyü hak etmiş, ama ya övmüyorsun ya da övmekte çok yavaş davranıyorsun. Yergiyi hak etmiş ama sabredemiyorsun ve alelacele yeriyorsun.

** Övülmekten rahatsızlık duymayıp, aksine memnun oluyorsan bir tuzağa düştün demektir.

** Hak edilmeyen övgü hemen kabul görürken, hak edilmeyen yergi hemen tepki çeker.

** Kelimelerin gücünü küçümseyenler, kaybetmeye hazır olun!

** Söyledin, söyledin ama tesir etmedi mi? Öyleyse söylemeyi bırakıp davranışla anlatmayı dene.

** Susturmaya değil, konuşturmaya muvaffak olduklarınla övünmelisin.

** Basitliğin kesin kanıtı: Methedilmekten hoşlanmak.

** İnsanları övgüde de yergide de aşırıya kaçmayın.

** Affettiğin düşmanının, sana karşı düşmanca duygulardan vazgeçtiğini sanmak safdilliktir.

** Affedilenin ezikliği, affedenin zaferidir.

** Sadece söylediklerinden değil söylemediklerinden de ve sadece yaptıklarından değil yapmadıklarından da sorumlusun.

** Gölgesinde dinlendiğin ağaca teşekkür etmek, hiç aklına geldi mi?

** Bazı durumlarda iz bırakmadan yürümek sanki büyük bir marifetmiş gibi övülür. Oysa ben, şartlar ne olursa olsun iz bırakarak yürümek istiyorum.

** Okurun hoşuna gitmek için yazıyorsan, değeri tartışmalı bir eser verirsin.

** Dürüstlük, övünülecek bir meziyet değildir; normal her insanda bulunması gereken bir özelliktir.

** Başkalarının yargılarına fazlaca önem verirsen; başkalarının gözünde değersizleşirsin.

** Başkalarının istediği gibi olmaya çalışan kişi, bir şey olur ama bu olduğu şey ne kendine ne de başkalarına benzer.

** Açıkgöz olmakla övünüyorsun, ama senden daha fazla açıkgöz olanlar da vardır.

** O kişinin gözünde değersizleşmek istiyorsan, ona hak ettiğinden daha fazla saygı ve hayranlık göster.

** Tiyatroya bedava giren seyirci, gerekmediği halde gülerek ve alkışlayarak ücretini ödemek zorundadır.

** Kendi uğursuz olan, kara kediye bu özelliğini yüklemeye çalışır.

** Gözleri çok iyi görüyor. Farkında olduğu için bununla övünüyor. Kalbi ise güzellikleri görmüyor ama o bunun farkında bile değil.

** Sen avcı mısın ki, kurduğun tuzaklarla övünüyorsun?

** “Affettim ama onu görmek istemiyorum” dersen gerçekten affedip affetmediğin konusundan kuşku duyarım.

** Tartışma sırasında karşındaki sesini yükselttiyse, saldırıya geçtiyse; bil ki kesinlikle galip gelen sensin.

**Seyirci oyuncuyu eleştirebiliyor; ya oyuncu seyirciyi…

**Fikirlerimi beğenmeyebilirsin, eleştirebilirsin; ama fikirlerimden dolayı bana hakaret edemezsin.

**Övgü gönlü okşar, yergi kalbi incitir, sevgi ruhu güzelleştirir.

**Övgü de sevgi gibi içten gelmeli ve hak edene verilmeli. Nasıl ki bir insana “Sev beni!” denemezse “Öv beni!” de denemez.

**Başkasından övgü bekleyenin, dilenciden farkı ne?

**Övgüye değil, övene bak.

ORUÇ BABA

( Eleştiri-övgü-af Üzerine Kelâm-ı Kibar Deyişler başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 30.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.