Üstadım teşekkür ederim..
Yalnız çözemediğim bir durum var ki
Kişilerin, dünyanın ve tüm kainatın kaderi belli değilmi?
Bilinçli veya bilinçsiz yaptığımız her şey istikamet doğrultusunda
şayet öyleyse aklın, iradenin,
tercih etme hakkının, hayır ve şer seçiminde taktir etme
hakkının hesabı nasıl olacak diye bir sual haklı olmaz mı, bizler
yazılmış bir kader veya senaryoyu mu dünya denen sahnede uyguluyoruz..
Şöyle ki elimizde olan ve olmayan kader sözkonusu
Örneğin Doğduğumuz aile, ülke
öncelikle beşer olarak doğar
ve insanlaşmak için ömürlük talim ve aklın
yakıtı olan bilgi, tecrübe, irfan ve hikmeti ikmal ederek
fıtratına uygun bir tercihin yolcusu olur.
Her doğan çocuk akıl ve irade ehliyet sahibi
olana kadar taktir hakkını sağlıklı kullanamaz, bu nedenle
emanet olarak, bakıma, her türlü donanıma
muhtaç bir vaziyette umut ve murat olarak teslim edilir.
Ehliyet ve liyakat sahibi
bir insanın taktir hakkını kullandığı her niyet ve amelden sorumludur,
taktir hakkı olmadığı kazalardan sorumlu değildir.
ve yaşadığı şartları iyileştirmek
Elbette ki onun azmine, bilincine bağlıdır,
Arayış, sabır, ve muhakeme, tekamül bunun için asıldır
tutunarak yaşamak ve ne de
evrensel beyandan habersiz olmak, her olumsuzluğu
kader olarak anlamak ve bağlanmak fevkalade yanlış bir inanç vehmidir
diye izah edebilirim, kişisel kanaatim bu yöndedir derim..
(
Kişisel Olan Kanaatim Böyledir başlıklı yazı
Yazan Adam tarafından
3.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.