************Gelişin eylül olsa da râzıyım
************Yeter ki geliver be yazım…
Dilârâ
Son şarkıyı söyleyeli yıllar geçmiş aradan
Bilmiyorum kaç göçmen kuş ölüverdi bu yaradan
Bense sürünüyorum hâlâ rutubetle beraber
İyileşmem mümkün değil çatım aktarılmadan
Bal sarısı gözlerinden
Mâtemlerin karanlığı yansıyor
Hazânla yarışan ömür
ziyâma
Kirpiklerinin zerre zerre yanışının
Dumanı işliyor garip odama
Şimdi
Ferhat dağları delse ne
Kerem Aslı’yı bulsa ne
Mecnûn olmuş bir kan akıyor damarlarımda
Ne yazık ki hasret dârağacı kurulmuş şakaklarımda
Keşke gözlerinin hüzün sesi akmasaydı kulaklarımda
Sana kaç düş uzaktayım soramıyorum
Homurdanıyor yanımdaki zaman
Kendini yankı
zannediyor mekân
Kanayan tebessümlerimi
uzatıyorum
Yüze vurulmuş
kahkahalar arasından
Ey sarsıntısı çığlık olan yâr
Biliyorum çığ olacak çıkınındaki kar
Yine de
Kısalan nefes aralarım yanıltmasın seni
İstersen koşa koşa gelirim vuslat kapına
İhtiyacım yok ki sevgi hapına
Dilârâ
Bir tuğla yapıver beni yürek yapına
Dursun Tiftik