************Gelişin eylül olsa da râzıyım

************Yeter ki geliver be yazım…

 

Dilârâ

Son şarkıyı söyleyeli yıllar geçmiş aradan

Bilmiyorum kaç göçmen kuş ölüverdi bu yaradan

Bense sürünüyorum hâlâ rutubetle beraber

İyileşmem mümkün değil çatım aktarılmadan

 

Bal sarısı gözlerinden

Mâtemlerin karanlığı yansıyor

Hazânla  yarışan ömür ziyâma

Kirpiklerinin zerre zerre yanışının

Dumanı işliyor garip odama

Şimdi

Ferhat dağları delse ne

Kerem Aslı’yı bulsa ne

Mecnûn olmuş bir kan akıyor damarlarımda

Ne yazık ki hasret dârağacı kurulmuş şakaklarımda

Keşke gözlerinin hüzün sesi akmasaydı kulaklarımda

 

 

Sana kaç düş uzaktayım soramıyorum

Homurdanıyor yanımdaki zaman

Kendini  yankı zannediyor mekân

Kanayan  tebessümlerimi  uzatıyorum

Yüze vurulmuş  kahkahalar arasından

Ey sarsıntısı çığlık olan yâr

Biliyorum çığ olacak çıkınındaki kar

 

Yine de

Kısalan nefes aralarım yanıltmasın seni

İstersen koşa koşa gelirim vuslat kapına

İhtiyacım yok ki sevgi hapına

Dilârâ

Bir tuğla yapıver beni yürek yapına

 

Dursun Tiftik

 

( Vuslat Kapısı başlıklı yazı DursunTİFTİK tarafından 13.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.