Nasıl sorusunu sıkça sorduran adam! Sana ulaşmasını isterdim, belkide yüzüne söylemek; yapamayacağımı biliyorum. Hudutta bıraktın beni ama ben boşluğa terk edilmiş gibiyim. Tek damla dökmedim üzülme diye. Görmeyeceğini bilmek mi acı, göreceğini ummak mı kararsızım. Kararsızlığım tek buna değil; bilmede. Güçsüz değilim artık, güçlü olmayı sen öğrettin bana.
Yokluğun iyi geldi zaten, ama her şey aynı bildiğin gibi, bir tek sen değiştin; bende değişmeyen bir döngüsün sadece. 
Unutulmasaydı gözlerine baktığım an, yokluğun olmasaydı, olsaydın... Kıymadan öptüğüm gözlerinden öperdim bir kez daha. Dinsin diye acıların. Her bir yaşına saçlarımı ağartırdım. Ama yoksun... Kestim senin sevdiğin uzun saçımı; senden başkası sevemeyecek artık. Senin dışında  hiç kimse okşayıp koklamayacak...
Gerçekten sevdin mi; saçımı, gözlerimi, beni...
Başkalarının üzerine sinen kokunu bilmektense, öldüğünü düşünmek daha az acı veriyor. Hatta vermiyor, alıştım... Zaten öldün benim için. Toprağın altında olmasan da olur. Bir daha sevemeyeceğim sadece, kendimden nefret edeceğim hep, ama dayanacağım. Çokça dostum var zaten; kalem, kağıt...
Ama artık yokluğunda yok;
Bu gecede sensiz gündoğumunu izleyeceğim, bir gün daha yakın olacağım ömrümün sayılı günlerine...

Sen vicdan azabı çekmezsin sevgilim, çektirmesinlerde. Acımasız olamam ben senin kadar, beni anlamanı beklemiyorum.


Sen sadece öl sevgili, ben yokluğun olmadan da uyanırım yeni güne...






13/03/2018
( Yine Gün başlıklı yazı ebvs tarafından 13.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.