1
Sam Amcanın yeğeni Danıld rahmetli
Amcasının sekizinci yeğeni idi... Her ne kadar amcası öldükten sonra devleti
yönetmek için başa geçtiyse de oturaklı bir devlet adamı olamamıştı... Haliyle
hiç bir oturak alemine de katılamamıştı... Danışmanları başa geçtiği zaman
''Bahçelerde pıtırak gel beraber oturak.'' diye Danıld Amca'ya türkü de
yakmışlar ise de o sürekli gazı olduğundan dolayı hep ayakta durmayı tercih
etmişti... Aslında döner koltuklu olan bir sandalyesi vardı, ama zırt pırt bir
yerleri karıştırdığı için oturmaz, oturamazdı... Emmisi, Sam Amca Kıdemli
Jandarma Başçavuşuydu zamanında... Şimdi de bu jandarma başçavuşluğu yeğeni
Danılda geçmişti... Her ne kadar onun sınıfı baştan jandarma değilse de
sonradan jandarma olmuş, onbaşılıktan çavuşluğa, oradan da başçavuşluğa
sıçramıştı bir anda...
Danıld bu, yaşı ilerlemiş de olsa haşarı idi bayağı... Önüne gelen ülkeye fırça
atmaya bayılırdı... Ayar vermeye kalkardı... Eskiden herkes korkar çekinirdi,
şimdilerde ise kimse iplemediği için, her gününü morali bozuk geçirmeye
başlamıştı... Günde on beş yirmi tane ülkenin başı ile telefonda görüşmezse
rahat edemezdi, uykuları kaçardı...
Siz şimdi onun Orta Doğu'da ki bir ülkenin başı ile yaptığı telefon
görüşmesinin ayrıntılarına tanık olacaksınız ... Görelim bakalım ne
konuşmuşlar...
Telefon koyu kırmızı bir telefondur... Açık pembe olacak hali yok ya
kardeşim... PTT'nin telefonu değil bu kıtalar arası görüşüyor her iki lider
de...
- Alooooo aloooooo aloooo diyorum ben Danıld yok mu sizin başkan?
- Öhöö öhööö buradayım Sayın Başkan buradayım...
- Nassın bakem dostum?
- İyi işte ne olsun sen nassın bakem?
- Ben de sömürdü... ay pardon ne dedim yahu semirdikçe semiriyorum işte
- İyi semirmeler Sayın Danıld...
- Sağ ol anam babam sağol...
- Suriye'de terör örgütleri ile iş tutuyormuşsunuz doğru mu?
Danıld bir an da kızarır, bozarır, yanındakiler hemen kutudan bir iki ilaç
verirler... Danışmanlarına bir Clark çeker, Clark bakışı atar, bir taraftan da
''Ne ayak?'' der gibi elini sallar...
- Yok be Recebim yok öyle bir şey kim söylediyse sana yanlış söylemiş... Bak
danışmanlarım da yanımda yok yapmadık diyorlar...
- İyi de sizin bir bayan subay onlar ile halay bile çekmiş, hatta başa geçmiş
elinde mendil, dilinde Kandil tey tey tey diyerek ekibi oynatmış, buna ne
diyeceksin?
- O kızı ben çok eskiden tanırım. O folklor hastasıdır, laf olsun diye ekibin
arasına girmiş o yoksa başka bir numara değil, sıkıntı yapma Recep'çiğim bu
kadar...
- Biz de keriziz ya ya yedik bu ayakları, yemedik de yedik say...
- Saydım gitti be!
Danıldın karşısında sekiz on tane danışmanı Danıld bize danışsın da aman
danışıklı dövüş olmasın diye beklemektedir...
- Ya Danıld bak kafamız bozuluyor bayağı...
- Bozulmasın, bozulmasın. Biz verdiğimiz sözleri hep tutarız...
- Hani o verdiğiniz silahları bir bir toplayacaktınız...
- Hiç merak etme Recebim ramak kaldı topladık, toplamak üzereyiz, topladık mı
ben sana fotoğrafını whatsapdan gönderirim billahi... Bak yemin ederken ayağımı
bile kaldırmadım, güven bana...
- Hiç güvenesim yok. Daha önce de söz vermiştiniz...
- No no no bu sefer harbi söz...
- Harbi derken harp mi yapacağız
- Yok sen yanlış anladın delikanlı sözü demek istemiştin...
- Ne delikanlısı Danıld gelmissin seksenine merdiven dayamışsın hala
delikanlılıktan söz ediyorsun. Yeme bizi yeme...
Bir an sessizlik olur. Daha sonra tekrar devam ederler...
- Danıld, dostum şu Pensilvanya da ki papazı niye vermiyorsun bize?
- Pensilvanya'da papaz mı varmış? Hangi Kilise'nin papazı acaba? Bizim
papazlara bir sorayım da sana bilgi veririm sonra.
- Sana bir sürü bilgi belge verdik papaz ile ilgili, tonlarca klasör...
- Dur bakayım sorayım bir danışmanlarıma...
- Sor sor da geldi sana o belgeler...
- Yok be gelmemiş, posta da gecikti galiba sanırsam
- Ayak yapma bize Danıld benim adamlarım getirdi teslim etti...
Yine bir müddet sessizlik olur. Danıld danışmanlarına döner, biraz da sinirli
ve hiddetle...
- Bana bakın ulaaaaaaaaaayn danışmanlar kime diyoruuuuuuuuum Recebimin bize
gönderdiği bu papaz ile ilgili belgeler niyyyyyyyyyyeeeee gelmedi benim
önümeeeeeeeeee...
Danışmanların cevabı
- Kem küm kem ve küm kem kem ve küm küm dür...
- Bak gördün mü Danıld cım cevap veremiyorlar...
- Sen hiç merak etme Recebim ben şimdi onlara öyle bir ceza vereceğim ki
analarının ak süt... Ay pardon analarından emdiği pastorize olmayan sütleri
burunlarında fitil fitil getireceğim...
Danışmanlarına döner Danıld Amca hışımla
- Kalkın bakayım ayağa. Kaldırın tek ayağınızı şimdi de içinizden bine kadar
sayıp öyle duracaksınız anladınız mı? Recebime beni mahçub ettiniz...
Danışmanlar da bıyık altından gülmektedirler...
- Danıldcık sizin Ortadoğu'da ne işiniz var? Çok sık gelmeyin artık. Sizin
memleket uzak yorulursunuz, dizlerinizin bağı çözülür...
- Uzak muzak geliyoruz ne yapalım bizim çocuklar yağma... ay pardon yağlı
yemekleri seviyorlar, Ortadoğu'nun yemekleri de yağlı mağlı o sebeple başka bir
şey değil...
- Öyle yağma yok. Gelin bizim yemeklerimizi yiyin. Ben sana bir hamsi tava
yaptıryaım vallhi parmak marmak kalmaz, sonra da kimselere hııııı hııı diye
parmak gösteremezsin...
- Yok yemem ben o zaman yemem. Kimselere parmak gösteremedim mi ölürüm billahi
ben ölürüm. Ortadan çatım çatım çatlarım...
- O zaman ben de sana iyi geceler diyeyim ve bir şarkı armağan edeyim
Danıldcım...
- Arabesk olmasın da klasik mlasik bir şeyler yolla
- Bak yolluyorum, iyi dinle bu şarkıyı ''Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz sen
bile tutamazsın yıldızlar tutamaz.'' Murat Kekili'den gelsin sana, öptüm
başkanım ibibiğim, Sam Amcana da selam söyle... Tühhhh unuttum o ölmüş müydü
yahu?